Yokluğunda, varlığını da bir gölge gibi sürüklüyorum,
Tam ortasında duran o dizeye tutunup,
Sanki kelimeler senin teninin sıcaklığıyla
Yazılmış da, unutulmuş bir şiirin yarısı.
Bir defter açık kaldı sessizliğin çekmecesinde,
Mürekkep kurudu, ama senin adın ıslak.
Her harf, bir çığlık gibi dondu kâğıtta;
“Gel,” dese de dilim, yürek sustu.
Yokluğun ortasındaki dize,
Bir kapı aralığında sıkışmış rüzgâr gibi.
Mevsimler dönüyor, ama bahar hep eksik.
Bir yaprak düşerken, senin gülüşün dökülüyor toprağa.
Yağmur yağıyor, ıslatıyor o dizeleri...
Ama sen, bulutların arasından sızan ışık gibi,
Dokunup geçiyorsun – ne tam burada, ne tam uzakta.
Aynaya baktığımda görüyorum seni;
Saçların dağınık, dudakların suskun.
Yansıma diyor ki: “O dize sensin artık.”
Yokluğun ve varlığın arasında sıkışmış
Bir çift ayak izi... Biri benim, biri senin.
Yokluğunda, varlığını da bir şiir yaptım
Tam ortasında duran o dizeyi koparmadan.
Biliyorum;
Sen gitsen de, kelimelerin kokusu
Tenimin kırışıklıklarında saklı kalacak –
Bir çocuk gibi sıkıca tuttuğum,
Yarım kalmış bir masalın son sayfası.
Huban Asena Özkan
Kayıt Tarihi : 3.4.2025 08:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!