Hassas bir yürektim ben 'Can'
Sana can dedim, çünkü dediğim gibi sen benim canımdın. Bu canı kopardın yerinden sebepsiz yere, ben bile anlayamadım. Beni aylarca mutluluktan mutluluğa attın. Şimdi ise kederden kedere savuruyorsun. Benim canım beni üzmez. Çünkü biz bütünüz ve ikimizinde canı yanıyor. Beni canımdan ettin, hissetmedin mi sevdiğim?
Verdiğin ödüller vardı bana 'Dünya'
İkimize ait bir dünya vardı, sandığımız. oysa çevremizdeki etten duvar bize bakıyormuş, geç uyandık. Bana kendi ellerinle bir dünya kurdun, Küçük fakat öylesine büyük ve huzur dolu ki. O dünyada kaybolmak, gözlerinde kaybolmak, ellerinin sıcaklığına tutunmak öyle huzurluydu ki, o dünyayı yıktın biliyor musun? Sen kurdun, sen yıktın. Dünyamı değil beni yıktın, seyrettin sevdiğim...
Bir asi kuştum ben 'Şahin'
Yüreğim tertemiz bir sevda köprüsünün bir ucunda bekliyordu. Heyecanla çırpındım yerimde, köprünün ucunda gördüm seni bir an. Hayalinle yaşamaya öylesine alışmışımki, o görüntünün hayal olduğunu anlayamadım. Sonra yine o aldatıcı mutluluk da sönüverdi gözlerimde, yüreğimde. geleceksin biliyorum, o sevda köprüsünü birgün birlikte adımlayacağız can yarim...
Bir sade çiçektim ben 'Papatya'
Bir temmuz sabahı sevgi damlacıkları suladı beni. Büyüdüm bugüne kadar, kök saldım derin bir sevgiye. Sarı rengimi hüzünlerimden, beyazlarımı temiz sevgimden aldım. Oysa hiçbir sevgi kirli değil. Hatırlarmısın herzamanki yerde birgün bana 'Çok temizsin' demiştin. Utancımdan kafamı eğdiğimde 'Kafanı kaldır' dedin. temizlik yaşamda değildi, sadece duygulardaydı sevdiğim...
Coşkuyla akan bir suydum ben 'Şelale'
Hala çağlıyorum, hala çağlıyorum. Gönlümde bir fırtına var dinmiyor. Yüreğim çağlıyor, düşüncelerim çağlıyor, duygularım ve hatta gözlerim çağlıyor. O günde dindiremedim bu coşkuyu, bugün de. Ben çağladım sen duruldun, sen çağladın ben duruldum. Ortak bir şelalemiz olmadı sevdiğim...
Duygularımı döktüğüm sayfalar var 'Şiir'
Yazdığım her kelime, duygularımın damlalarıydı. Yürekten sevmeyen bir insan şiir yazamaz bilirsin sende. Oysa yazabildiğim her şiir, yazamadığım binlerce duygunun emaresiydi. Hala dolu dolu anlatamıyorum sevdamı. Sonu olmayan ve umutsuz sevdamı. Duygularımı anlatmaya bir ömür de bitse, bıkmadan yazacağım sana. Belki okumayacaksın ama seni erkekçe seven ve senin için hep şiir yazan biri olacak sevdiğim...
Sevgime verdiğin en güzel armağan 'Ayrılık'
Temeli kıskançlık, yalan, yanlış anlaşılma, dedikodular gibi görünen, gerçek sebebi bir türlü anlaşılmayan bir ödül verdin bana, Ayrılık...
Köprünün ucunda uçmayı bekleyen 'Asi' bir kuş boynunu büktü artık.
'Sade çiçek' soldu gitti...
Çağlayan bir 'Şelale' vardı ya, artık sadece gözleri çağlıyor, yapma artık sustur bitanem. Beni şefkatli kollarınla sardığım zamanlar artık uzadı, şimdi tek eksik var, o da kolların. Az bir eksiklik mi? Kolların yoksa yaşamda yok. Sevgiye değer veriyorsun biliyorum ama yine söylediğin gibi 'Sevgi herşey demek değil.' Yine de seni sevmek sevgilerin en güzeli.
Bu gönül Seni Çok Seviyor...
Kayıt Tarihi : 9.4.2002 12:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Duahan Hancı](https://www.antoloji.com/i/siir/2002/04/09/yoklugun-12.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!