Yokluğuna düştüğümden beri güneşe hasret kaldı senli söylenen nağmelerim. Yazıyorum yine sana senden habersiz yokluğuna gebe. Bu kaçıncı doğuracağım çocuk kim bilir sensizlikten? Yarim, derin yaram, katran karam, biraz aldanışım, bir çok kandırılışım, sızım, yüksek kanayışım. Ben sana ne çok kanmışım, ne çok yanmışım.
Leyl ışıkları vuruyor beyaz kağıdıma, gözyaşlarım eşlik ediyor mısralarıma, mürekkep misali söylemeden yazıyor yürekten kanayanları. Öyle ya gönülden inmez mi gözyaşları? Sırrına ermişim işte gözbebeklerimin, bir adım atınca gözlerimin içinde hemen suretine rastlıyorum ilk köşede.
Bir sükut-u hayal sana kavuşmak şimdi, inceden yüreğe dokunan bir sızı. Yanan, kanayan, acıtan, ağlatan ve her defasında gerisin geri dönen adımlar. Resminin cümbüşünde kaybolalı çok olmuş, yittiğinden beri bende tüm renklerimi saklambaç oynamaya gönderdim. Tek renk tanıyorum artık yarına dair zifiri bir siyah.
Gemilerimi göndermiyorum adının geçtiği limanlara, kayıp bir gemiyim artık uçsuz bucaksız denizlerde. Karaya vuran gülüşlerim var sadece benden geriye kalan öyle ya bir avuç toprakta yitirmiştim tüm mutluluklarımı. Süpürüldü gökyüzünden şen kahkahalarım, celladım oldu bir kara bulut benim.
Gitmek istedim bu hercai inanışlardan, aldanışlardan, umutlardan. Gitmek istedim; delice dur durak bilmeden köşe bucak kaçmak, sevgimi bulmak istedim bıraktığım arsız dünden, yarınımı aydınlatmak istedim gökkuşağına erişerek. Sonra bir köşede yine çarptım buz tutmuş suretine.
Bu katre-i yare ne zaman yok olur, ne zaman merhem olur yarama uzandığım düşler? Yazgım kırgın düne yarından alacaklı, kilitli kapıları düne ipotekli. Yarim, derin yaram, katran karam, biraz aldanışım, bir çok kandırılışım, sızım, yüksek kanayışım. Ben sana ne çok kanmışım, ne çok yanmışım.
Esra MENEKŞE
07/10/2009
Kayıt Tarihi : 21.5.2010 18:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yokluk başka ne ola ki....
TÜM YORUMLAR (4)