Yatma kuru yerde, yüksel engine,
Evrenler içinde evrenler yok mu?
Hiçbir şey durmuyor kendi kendine,
Bir büyük cevhere imrenen yok mu?
Hızlar sonsuz olsa; boy sıfır olur,
O var sandıkların hemen kaybolur,
Yerinde yel eser, duman savrulur,
Gaipten kulağa seslenen yok mu?
Bir evren evrenin zerre ötesi,
Sessizlik içinde sert adım sesi,
Nefesler taşıyor nice nefesi,
Boşluğa sımsıkı yaslanan yok mu?
Ne evrenler var ki; yağmuru boldur,
Damlası yaş değil, taştan doludur,
Taşların herbiri dağdan uludur,
O taş yağmurunda ıslanan yok mu?
Ne sular vardır ki; serttir demirden,
Milyonlar el atsa kalkmaz yerinden,
Zerrenin her biri ağır birinden,
Boşluklar içinde paslanan yok mu?
Göz dediğin organ görmez herşeyi,
Biraz hızlı uçsa; sezmez sineği,
Acep gözönünde uçan deveyi
Görmeyip, seçmeyip yok sanan yok mu?
Her kime sorarsan bu dünya tektir,
Oysa kaç dünyaya küçük örnektir,
Dünyalar içiçe, hevenk hevenktir,
Hepsini bir sanıp aldanan yok mu?
Barlıoğlu der ki; sanma göz fersiz,
Nice gözler var ki; tülsüz, perdesiz,
Zannetme ki boşluk kimsiz, kimsesiz,
Boşluğa sarılıp tırmanan yok mu?
(MÜHÜRLÜ KİLİT ismi altında toplanmış felsefi şiirlerden > 124-125/412)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 1.6.2004 16:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!