YOK Kİ ARTIK GERÇEK BİR DİLEK…
Kirli, kara, karanlık bir yüzü vardı.
Parça parça gösterirdi kendini.
Yüzünün karalığına aldanmadı, al al olmadı
hata yapınca,
utanmadı.
Unutamaz yapılanları bir kalemde sandım,
kandırılmışım.
Kirli, kara, karanlık yüzlerce dilek vardı içinde.
Biri birini tutmazdı.
Birbirlerini tutarlardı.
Tutarsızlıklar dünyasının sevinçleri miydiler…
miydiler sevinçleri dünyasının tutarsızlıklar.
Bir şeyler mırıldandı yüzüme,
yüzünü göremedim.
Yüzlerce iyi dilekler diledim,
birine erişemedim.
Erişmek miydi niyetim
ben zaten erişkin değil miydim?
Oldum olası eğlenmeyi, oyunları severim.
Ama sağlam bir oyuna geldim.
Sonra
Kalktım
bir sabah, ağustos sıcağından
iç ferahlığı diledim.
Vermedi.
Yağmur diledim…
Dinlemedi.
İçim ferahlasın diye dualar ettim.
Çok içten dilemişim evimi su bastı.
Üzülmedim.
Ortalık yeteri kadar ıslaktı, ağlamadım.
Birileri dünya üzerinde yeterince bir şeyler diliyordu,
ben dilemedim.
Yok artık bir dileğim.
İşte ayna, işte yüzüm; ama sen yüzsüzsün…
Ben beyazım sen kara.
Belki de benim içim kara.
Kimin umurunda….
Kayıt Tarihi : 15.1.2007 21:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
harika bir anlatim..kutlarim
TÜM YORUMLAR (1)