Yitme Istanbul Şiiri - Çağrı Mustafa Alkan

Çağrı Mustafa Alkan
3

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yitme Istanbul

Sevdim seni Istanbul,
Kırık dökük kristâl vazoların uğultusunda,
Bacalarından hayat tüten evlerinde,
Göğü delen minarelerinde,
Yorgun Boğaz serinliğinde sevdim seni...

Şimdi yitip gidiyorsun benden
Toptan fiyatına perakende bir satışta,
Satıyorlar seni Istanbul.
Uyan hadi bak! Arala gözlerini.
Bedenin elden gidiyor!
Ruhunu kurtar! Ne olur! Hadi oynat dudaklarını!
Kelimelerini dağıt ortalığa,
Avuçlarıma bırakıver hayallerimizi usulca.
Lâkin yitip gidiyorsun benden.

Biz böyle değildik Istanbul!
Bu kadar çabuk pes edemezdik ki biz.
Gri gökyüzünü maviye boyayacaktık daha,
Senin boğazında teknelerin düğümlenecekti
Benim boğazımda yağmurlarım...
Tutkunun kapı eşiğine çıkacaktı ayak izlerimiz,
Martılar dostluğumuzu kıskanacaktı çığlık çığlığa.
Üsküdar'da yakamoz,gönlümüzde huzur olacaktı,
Birleşen ellerimiz mehtabı kıskandıracaktı,
Sarhoşların naralarında yankılanmayacaktı isimlerimiz...
Onların yer sofralarına birer yetmişlik olmayacaktık...
Gazetelerin üçüncü sayfalarında yer almayacaktık
Birer kayıp ilânı ile...
'Istanbul en kadim dostuyla birlikte kaybolmuştur,
Bulan veya görenlerin...'diye başlayan satırlara bulanmayacaktık.
Gücümüz kalmadı! Tükettik kendimizi...
Biz böyle değildik Istanbul...

'Gitme'diyecektim sana...'Yitme! '
Kalabalığın karmakarışık sözcükleri,
Boyacıların fırça seslerine karışırken,
Vapur düdüklerinde kaybolurken balık -ekmek kokusu,
Gökyüzünün engin maviliğini dolduracaktık fincanlarımıza,
Birkaç yıldız atacaktık gözlerinin aksinin düştüğü durgunluğa,
Tramvay sesini nefes nefes çekecektik içimize,
Dumanı üstünde bir ekmekle,üşüyen ellerimizi ısıtacaktık,
Sokak salıncaklarını seyreylerken kapanacaktı gözlerimiz,
Çocukluğumuza dönecektik...
Macun şekeri satan yaşlı amcalarla
'Bir zamanlar...'diye başlayan sohbetlere girecektik,
'Bizim çocukluğumuzda'lı hikayeler ile noktalanacaktık.
Yüzümüze gözümüze bulaştıracaktık macun şekerlerini...
Bir bizdik yalın kalan,çocuk kalan...
Şimdi yalnız kaldım Istanbul,bir başımayım.
'Gitme'diyecektim sana...'Yitme! '

Söz vermiştin...Unutuldu yansımalar...
Bir yorgan gibi örtecekti üstümüzü gece.
Yıldızlar,isli kandillerimiz olacaktı.
Hayallere dalacaktık gecenin kör karanlığında.
Gönlümüzün çatlayan duvarlarını onaracaktık.
Bir bütün ekmek olacaktık piknik sepetlerinde.
Türk kahvesi olacaktık,kurabiye olacaktık beş çaylarında.
Sayfaları işgâl eden bir şişe mürekkep olacaktık.
Tırnaklarımızın beyazlığını lekeleyenlere tepki olacaktık.
Nefret kırıtılarını yakalayıp hapsedecektik bir hücreye.
Birkaç eski eve yoldaş olacaktık senelerce.
Sarayların zeminlerinde bulacaktık kendimizi.
Surların ızdırap dolu duvarlarına 'Seni seviyorum'ları yazacaktık.
Söz vermiştin...Unutuldu yansımalar...

Ve gittin o gece benden...
Numarasız bir peronda,
Geceyi sabaha bağlayan dakikada,
Zaman aşımına uğramış bir biletle gittin.
Çay kaşıklarında sesini aradım,yoktun!
Simit susamlarında yoktun,
Aradığım hiçbir yerde yoktun!
Güvercinlerin kanat seslerinde,martıların çığlıklarında,
Mum alevlerinde,bembeyaz sayfalarda...
Bulamadım...
Kara kalem izleri seni göstermiyordu bana.
Üşüyordum Istanbul,üşüyordum! Düşüyordum...
Nefeslerim ürperiyordu gece yarılarında,
Sönmeye yüz tutmuş bir bir mumdu emanetin bana.
Bir de mumun aleviyle yok olan resimlerin.
Mum eridi gitti,resimlerse yandı,kül oldu.
Savurdum külleri gökyüzüne,saçlarım hüzün doldu.
Eğik çizgiler çizdim hayatımın arka kapağına,
Altına not düştüm; 'Dönecek bir gün geri'diye
Yanılmışım...Özür dilerim...
Yokluğunu iliklerime kadar hissettirdin.
Ve gittin o gece benden...

Aslında çok şey yazdım sana Istanbul!
Bir başımayken cılız sokak lambaları altında,
Yapraklara,'Hasret kaldım! 'yazdım.
'Dön beni de al yanına! 'yazdım
Mektuplarıma 'Seni çok özledim! 'yazdım.
Lâkin göndermedim hiçbirini,gönderemedim...
Bu son mektubum,aziz dostum Istanbul.
Bu kez yollayacağım!
'Dön beni de al yanına! 'yazacağım sana.

Gözlerime perdeler iniyor,yazamıyorum.
Aslında çok şey yazdım sana Istanbul!
Gönderemediğim...

21.04.2006 Cuma/08:33/Karasu-Sakarya

Çağrı Mustafa Alkan
Kayıt Tarihi : 21.4.2006 22:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Çağrı Mustafa Alkan