Meryem Şahin - Yitirdiklerimiz Şiiri - A ...

Meryem Şahin
229

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Her birimiz yitirdiklerimizden yakınıp durmaktayız. Ne çok şey vardır yitirdiğimiz. Bizden bir kuşak önce dünyaya merhaba diyenleri dinleyelim bir. “Ah evladım ah! .. bizim zamanımızda böyle miydi? Biz büyüğümüzün yanında ayağımızı uzatamazdık. Bırak ayak uzatmayı, çocuklarımızı bile kucaklayamaz, öpüp okşayamazdık. Ne edep kaldı ne haya! Ah ki ah! ”
Demek ki edep, haya, saygı kavramlarının uygulaması sosyal hayatımızda artık görülmediğine göre bu güzel değerlerimizi yitirmişiz. Başka? ?
Modern çağ anlayışının yıldırım hızıyla yükselişi birçok getirisi yanında, bizim olan, bize ait olan çok fazla şeyimizi de götürmüş gibi görünüyor. Saygı, edep, haya… Bunlar belki basit birer sözcük sadece. Ama içerdiği kavram, bir hayatı üstüne kurabilecek nitelikte ve önemde. Gençlerimiz bu tür değerlerimizden yoksun. Manevi değerlerimizin yanında örfi adetlerimizin, bize ait olan her şeyin olabildiğince uzağındalar. Ve biz üzülüyoruz. Vah vah çekiyoruz. Başka? ?
Başka ne olsun ki? Başka ne yapabiliriz ki? Elimizden gelmiyor “eyvah” demekten, dövünüp hayıflanmaktan farklı bir şey. Çocuklarımızı kaybettik (hadi daha iyimser olalım) kaybetmek üzereyiz diyelim. Kurtarılabilir mi? Neden olmasın? Ben ümitvarım doğrusu.
Bir şartla yalnız! Nedir o?
Önce kaybettiğimiz kendimizi bulmak mümkün olduktan sonra. Dediğim anlaşılıyor mu? Sanmam! Peki açalım o zaman.
Mü’minler bir vücudun organları gibidirler. Herhangi birine sıkıntı isabet edecek olsa diğerinin hissetmemesi mümkün değildir elbette. Dünyanın bir ucunda kolumuz acıyor, başka bir yerinde kafamız koparılmaya çalışılıyor, başa bir coğrafyada kalbimize hançer saplanıyor. Ve vücudumuz sinyaller vererek ağrımaya, sızlamaya başlıyor. Gelin çare bulalım. İlaç tedarik edelim. Tek başımıza gücümüz yetmiyor. Birkaç kişi olalım. Birkaç kalabalık (!) olalım. Belki birimizin bulunduğu yerde derde derman olacak eczayı bulmak mümkün olabilir?

Tamamını Oku