Yitiklerin yolcusu gibi eski sokak aralarindan göce duran arasta
Közü kavrulmus yanmis yaz yelleriyle körüklü kahvede külduman
Heybesi bir salkim üzümlenmis bag
Sofrasi gamli divaneden dem
Yükü …
Yükü kervani tandir alevinden aziklananan kavurgalarda
Her poyraz esisinde günün uzanmis gölgelerine boy veren göcün
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Devamını Oku
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta