nerede yitirdik zamanı
yalan sevilerde mi
dallara
dualar astık
renkli bez parçalarından
noel ağaçları
süslenmiş ulu çınarlar
kimden ne diliyorduk
hani bazen
sesler yitirir tınısını
telaşa bürünür çan çiçekleri
rengi değişir zamanların
eflatun bir güneş batar ufuktan
ah... birkaç hatıra dirilir
acımasızca
gülüşüyle akşam sefalarının
eski tanıdık seslerini getirir
sisler içinden... birileri güler
kimdir
ilk sevgiliniz mi
sahillerin küçük taşları
hep saklar
kıyıya vuran dalgalara
kapılma korkusunu
kuytularından kaçarken yengeçler
gece kuşları döner
aksi sedalarına doğru
gürültülü kanat çırpışları
telaş halinde birkaç rahip
savulurken alelacele
sokuştururlar
pelerinlerinin kol altlarına
doyurmak bilmez 'manna'larını
yağmalanmış taş koğuşlarından...
ölülerin çığlıklarıdır yükselen
ve ürperir tüm tüyleri
ay ışığında litürjinlerin
hangi tanrıların çocuklarıdır
kaç gelincik kanadı
ne kaldı gelecek zamanlara
yenilemek için kendilerini
...
ki kobralar gördüm
derilerini soyarken
arınmak için kendi günahlarından
düşler içinde büyür
büyür gölgeler
eski ve yeni ahitler okunurken
ve gölgeler dolaşırken bulutsu gizde
ne çok ıslanır dünler
yitik birkaç anı şimdi gözlerimde...
anlarım ki
hep alacalıdır yarınlar
o gizil tapınaklarımızda
bizimle alay ederler
hayasızca...
(su)
Reyhan SurKayıt Tarihi : 16.3.2004 09:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tebrik ederim.
TÜM YORUMLAR (2)