Ben yitik talihli bir çocuk,
...ve kader arkadaşım Menekşe.
Bir ayrılık akşamı yeryüzüne gönderildik.
Ben yürek yangını bir vahaya,
O ise,kuşların ninniler söylediği,
Yağmurun serinlettiği,
Çimenlerin müşfik elleriyle okşadığı yemyeşil bir yamaca.
İkimizde masumduk,
Sadece sevmeyi biliyorduk.
Çünkü sevgi diyarından geliyorduk.
Onun gelişine bütün kırlar sevinmişti.
Kelebekler arkadaşı,
Arılar sırdaşı,
Karıncalar yoldaşı olmuştu.
Ateş böcekleri en hararetli buseyi ona konduruyordu.
Ben ise yapayalnızdım,
Kimsesizdim,
Üşüyordum…
Gecenin gözlerinde uykuya yatmıştı Güneş’im,
Ne kader arkadaşım vardı nede bir eşim.
Gözlerimde yaş,
Gönlümde hüzün,
Alnımda sevdanın sımsıcak teri,
Menekşemi arıyordum.
Yürüyordum bir başıma.
Yürüyordum yorgun argın.
İzlerimi süpürüyordu hırçın bir rüzgar,
Patlıyordu yüzümde şamarlaşan ayazlar.
Yürüyordum….
Hayallerimi ve ümitlerimi donduran duygu yoksulu buzdan korkuluklardan
Adım adım hesap sormaya bileniyordum yüreğimin celselerinde.
…Ve yeminler içiyordum sonu gelmez baharlarda Menekşemle buluşmaya…
Ahmet BOZ
24.06.2009
Kayıt Tarihi : 12.3.2014 11:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!