Burası medeniyet
Aydınlığa boğulmuş
Ayak sesleri.
Bir gülün yaprağına
Yaprağın gizemine kapılmış
Kaldırım taşlarında büyüyen
Bencillik duygusu.
Nasıl anlatırım bilemiyorum
Korkusuz bir coşkuyla.
Sensiz geçen anların
Nasılda büyüdüğünü
Umutsuzluğun soluğunda
Karanlığı geciktirdiğini.
Oysa sen ve ben,
Resimlerdeki karelerde ya da
Şu ağaçların gölgesinde değiliz
Çiçeklerin kokusuna karışan
Tutkulu aşk cümlelerinde
Ve çığlığını yitirmiş
Okyanusların dalgalarında
Kaybolmuş da değiliz.
Çünkü
Yalnız kalmış umutlarımız,
İnsanlar dokunmuş kelimelerimize.
Biz olmuş surlara asılmış kelleler,
Gölgelerin peşinde bir ömür
Biz şu görünmez ufuk çizgisi
Suskun bir Yitik Cennet
Olmuşuz anlamadan.
Kayıt Tarihi : 30.5.2006 00:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)