olağan şeylerin dışında farklılıkla geliyor günler
rüzgârların nefesinde garip uğultu sokak bana hiçleniyor
yolum nereye bilmiyorum karanlığın ellerinde ellerim
belirsizlik beni çağırıyor yürüyorum sanrılar vadisine
uçuşan eteklerim sürünüyor peşim sıra
dilim kuru gazeller gürültüsü
.......
yaprak yaprak dökülüyor içim
kayıp bir nehirim haritalarda ismim cismim yok
bildiğim her şeyin yokluğunu giyiyorum üzerime
her şey yabancı
her şey daha bir bedbin
ellerimi yokluyorum yüzüme dokunmak için
parmaklarım sızlıyor neyin habercisi bu sızılar
daha dün yemyeşil bir ağaçtım
dallarım bir orman kadar gür ve bir şehir kadar
kalabalıktı yapraklarım
ve
ben aşka gülen kelebektim
sense bir poyraz kadar güçlüydün saçlarımı okşarken
gözlerimin dünyaya açılan tek ışığıydın
ve ben uzaklardan gelip sessizce öperdim o ışığı
şimdi dağlar yürüyor üzerimden
kör kuyularda uyanıyor sesim her sabah
yön duygusunu kaybetmiş bir rüzgârların perişanlığı aklım
ne yana yürüsem
ne yana koşsam
ne yana seslensem
kayıbım
sende kayıpsın
terkedilmiş bir aşkın kıyısında ölü kuş gibiyim
her dalga vuruşunda kanatlarım sürüklenirken
içimi söküp alıyor denizler
geçmişin bulanık akıntısındaki batık gemilere
zaman beni içi boş bir şişe gibi fırlatıyor
üzerime kapanan kapılarda
-y i t i ğ i m isimsizim
..................
2001202409;08
Ayşe UçarKayıt Tarihi : 20.1.2025 09:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!