Bir günde dört mevsimin yaşandığı iklimin..,
Ve her geçen gün daha da kirlenen denizlerin,
çevrelediği topraklar..
Erozyon, terör, ihanetle hırpalanan,
kıymetini bilemediğimiz, ve kaybedersek,
geri edinemeyeceğimiz kutsalımız.
Ana diye adlandırdığımız,
anamız kadar aziz topraklarımız..
Sahiller yağmalanıyor,
ormanlar yok edilip,
beton yığınlar dikiliyor.
İmar plânları değiştirilip,
binalar yükseklikte yarışıyor.
Dere, akarsu, göl kenarına
ve tarım alanlarının bağrına yapılan fabrikalar..,
Adının bilmediğimiz zehirli atıklarıyla
doğayı katleden kimyasallarıyla
hayâllerimizi, ümitlerimizi, geleceğimizi öldürüyor.
Yedi değil, belki yedibin harikanın
yeraltında gizlendiği katmanların,
kazılıp eşilip didiklenip
bulunan eski eserlerin..,
Kimi değerini bilemediğimiz,
kimi bol keseden verip,
hibe / hediye edilip..,
Dünya müzelerinde sergilenmelerinden
utanç duymayıp
bildiklerimizin.., Kaçırılanların kaçta kaçı olduğunu
saymayıp, sayamayıp
baka kaldığımız günlerimiz.
İdarecilerimiz yetersiz yeteneksiz.
Yöneticilerimiz ipin ucu kaçmış,
borç bini aşmış diye
günü gün etme ve lüks yaşama derdinde.
Hukuk adına hukuksuzluk sergilemede.
Liyakate göre değil, fikrî yakınlığa
ya da kan bağına bakıp yapılan atamalar..,
Ortaçağ derebeylik idaresini andırmakta.
Her atanan devleti bal küpü görüp,
parmağını bandırmakta.
Sonra parmak yalamakla kalsa iyi,
küpü kepçe kepçe içme yolunu aramakta.
Yapmayın beyler vaz geçin.
efendiler yemeyin..
Bunca fakirin, dulun, yetimin, şehidin
ve göreve başlarken ettiğiniz yeminin
vebali var, hakkı var.
Gittiğiniz yollar uçurum,
ummadığınız kadar dar.
Erdim kanatlandım uçuyorum..,
Sanıyorsunuz ama, düşüyoruz.
Milletçe eriyoruz.
Benzerleriniz gibi
herhangi bir coğrafyada
buradan kirişi kırdığınızda yaşayacağınız..,
Çeşitli zevkleri, lezzetleri tadacağınız,
ortamınızı çoktan hazırladınız.
Ölümsüz insan yok görülmedi,
bunun sırrına erilmedi.
Bir gün siz de Azrail'le tanışacaksınız.
Ve sonra bunca insanın vebaliyle,
sorgulanıp yargılanacaksınız.
Bu ülkede nesiller boyu
çok kötü hatırlanacaksınız.
Nefretle, lanetle anılacaksınız.
Her fırsatta kuluyum dediğiniz Allah'ın defterine,
altın harflerle (!) yazıldınız.
Gün gelip ilâhi adalet terazisine çıkacaksınız.
Orada her günahınızı ödeyecek,
her tıkındığınızı
son lokmasına kadar kusacaksınız.
Cehennem sizler için..
İstediğiniz köşeyi çukuru seçin.
Yaptıklarınızla ateşinizi harlayın,
sıcağın tadına (!) varın.
Enver Ertürk
Kayıt Tarihi : 3.5.2020 19:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!