Yirmi Yüzlü Bir Deyyus Şiiri - Hamza Çelik

Nasıl yaptığına akıl sır ermez
Her tarakta bezi vardır deyyusun
Bir tek gözündeki merteği görmez
Her tarafta gözü vardır deyyusun

Öyle bir deyyus ki inanın beyler
Bir ayak üstünde bin yalan söyler
İşkembeden atar gönlünü eyler
Her mecliste sözü vardır deyyusun

Şimdiye dek tabut kaldırdığı yok
Ağlattığı çok var, güldürdüğü yok
Vurduğu çok amma öldürdüğü yok
Her tüfekte gezi vardır deyyusun

Soğan yiyip ortalığı kokutmaz
Ölenin ardından mevlit okutmaz
Dünya yansa bir yudum su akıtmaz
Her yangında közü vardır deyyusun

Komşu tavuk kaz görünür gözüne
Yağmur sanır tükürseler yüzüne
Konuşurken yalpa vurur sözüne
Her beyanda gizi vardır deyyusun

Sapıkça yollara sapmadım diye
Paraya put gibi tapmadım diye
Kitaba el basar yapmadım diye
Her kitapta cüzü vardır deyyusun

Nadidedir az rastlanır eşine
Beleş atın dahi bakar dişine
Soğuk su kattırır pişmiş aşına
Her çorbada tuzu vardır deyyusun

Beşe aldığını beş yüze satar
Çalışan işçiyi işinden atar
Karnı tok it gibi gölgede yatar
Her dolapta buzu vardır deyyusun

Irz namus tertemiz saltanat sürer
İşine gelmeyen defteri dürer
Kapıdan kovulsa bacadan girer
Her yolakta tozu vardır deyyusun

Her nereye gitse eli öpülmüş
İhtişamın tılsımına kapılmış
İskambilin kağıdından yapılmış
Her kumarda kozu vardır deyyusun

Kimseyle pazarlık yapmaz kesirsiz
Tacirlik işinde hayli kusursuz
Yengeç gibi yan yan gider küsursuz
Her albümde pozu vardır deyyusun

Mal varlığı avradının üstüne
Villaları peşkeş çeker dostuna
Lazımsa bürünür kuzu postuna
Her iklimde muzu vardır deyyusun

Romanlara sığmaz sürdüğü yaşam
Her gün başka türlü bir giyim kuşam
Gelene ağam der gidene paşam
Her cümbüşte sazı vardır deyyusun

Emlak peygamberli, nakit ilahlı
Elinde tespihi, beli silahlı
Gece kepli gezer, gündüz külahlı
Yirmi tane yüzü vardır deyyusun