İktidar hükümetin başkanı, vekilleri ülkeyi temsil ediyor derken, demek ki ülkelerarası ilişkinin de nasıl idare edildiğini bilenlerdir. Peki, anlaşması neydi diye millet de biliyor mu? Hükümeti mi etkisiz edelim, Cumhuriyeti mi yıkalım? Artık savaşmak milletin elinde, hem de ciddiyetle...
Bir ülkede ayaklanma nedensiz olmuyor değil mi? Bunu milletler anlamasın diye bir çok ülkede birden aynı durumlar yaratılıyorsa az bir neden mi, hükümetin milletin gözünde, kendi keyfiyetlerine sivrildikleri, vatan hayrı sanki neyine? Demirel Türkiye’nin depremidir derim hep, işkencenin ithal ustasıdır da diyorum. Bu bir özür olmaya yetmez, onlar hesaba çekilsin demekle yetinilmez elbette. İşkence görenler unutmuyor, unutamayacaklar da. Peki şehitler unuttu mu? Hükümet anlaşma nedenlerini millete anlatmalı, karar milletin olmalı! Bu yapılıyor mu? Belki onlar, gemicikler önemli millet değil, rüşvet homurdamalı hizmet değil küfürüyle kıyafetliler. Şehitler, gelecek neslin bağımsız bütünlüğüne vatan toprağının bölünmez huzur ve refahını bedenine kefen, yüreğine iman, ruhuna şeref giyindiler, lekesiz ve tertemiz…
Bir savaş şehitinden fazladır sayısı, hükümet pisliğinin öldürttüğü şehitler. Okuyor, araştırıyor muyuz gerçekleri? Duygu insanın kendini yönetir, duyarlık çevresel sağlık için gereklidir. Hükümet ne yapıyor biliyoruz değil mi? Duygu araç, duyarlık gemicikler serveti…
Peki, biz halk olarak hükümeti yönetmek, gözetmek, gerekirse geriye çekil demek bilincinin erleri, ergenleri miyiz? Okuyor muyuz ki “istek bilinçli” yöntemlerin seçkinliği millettir diyelim? Okumak diploma ile sınırlı mı? Cumhuriyet mi yok edilmeli hükümet vahşet ise, sapık ise, hırsız ise, rekabetçi değil kışkırtıcı ise, yolsuzluğun dinamikliğinde soyguncu ise…
Hükümettekileri konuşturmak kadar millet ile konuşmak ne kadar önemli değil mi? Ama hep sadece dinliyor, alkışlıyor ve onlar kadar boş pislikleri iştahla ve enerjik slogan haykırıyoruz. Çünkü organizeli, ücretli itini havlatıyorlar biz de korosu oluyor, düşünmeyi unutuyoruz…
Şehitlerimiz ağlıyorlar mı acaba? Yine hüzün sesleniyor yüreğim, yani düşünmeyi nakış gibi işliyorum sesidir belki bu. Yani dikkatli konuşulsun istiyorum diye bir istek doğsun insan içine, dikkatle dinlemeyi özlüyorum sesidir belki bu… Bu topraklar Yahudiliği kaldıramaz. Bu toprağa Anadolu deniliyor ezelden, Yahudistan kurdurulmaz!
Ocak 2009
Sevinç KavukKayıt Tarihi : 19.1.2009 05:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sorulan ve sorulacak okadar cok soru varki ama sadece bakiyoruz millet olarak,kutluyorum sayin Kavuk kaleminiz hep yazsin
TÜM YORUMLAR (1)