Gülyüz/lüm.
Bugün dinle bir kerecik.
yazarsam, beni sana anlatacak bu şiir,
cümle sazlar kötürüm çalıyor notaları...
saatlerdir yazarken kaybolmuş şafaklarda,
bir yaprak dökümü aklıma,
ansızın düşen kuraklıkta,
ve yani baştan hatırladığımda seni
ve yine ellerimi koparınca her uzandığımda
sana ağıtlar yakacağım.
sensiz yaşamaya alışamayacağım.
şimdi,
hangi mevsimdeysen gel
saçların,gecelerin çiçeğini demetler
Bozdum zamanı sere serpe döktüm dakikaları
hep akrep ısırır gözbebeklerimi.
bu şiir,sana geceden uzanan el,
bana ötelerden gelen güzellik ki
asılı sabrın duvarlarına zamandan
arta kalan en güzel hayallere uzanan
gecelerimde vaktiyle kaybolmuş binbir renklerim/
çoktandır bir damla kan gibi kızıl /
ölümü zevklendiren yarana merhem
mezarlardan derlediğim çiçekler/
gelincikler oluyor du.
şimdilerde yine
hiç yaşanamamış eski günlerden
unutulmaz gözlerin uzanırken gözlerime,
her damla çarmıha gerilir.Hüzün,
sen kaçıp gizlenirken bulutların ardına
bir fırtına getirirken karanlığı,
korkutmuyor desemde sabaha bir adım /
ağır ağır uzanırken ayazında dokuduğum/
sevdaların ağladığını duymadığın,
ve ardından perişan kelimeler saklı/
taşıdığım cesedim gibi yorgun,
düşüncelerimi anlamadığın zamandır.
evrenin ortasında dağları gömdüm göğsüme.
yakalayıp kalp vuruşlarını aklın derinliklerine,
uçuyorum batan güneşten daha da uzaklaşıp,
uçuyorum böylece sonsuz aydınlıkların,
tüm sorunlarımın ötesinde/
uykuya hasret gözbebeklerimin derinliklerinde.
hatırla gecelerin birinde beni.
gerçek ile yalanın mukayese edildiği,
kırık terazinin bir kefesinde
sınava tutulan zayıf bir cocuğun,
henüz ölmüş gibi taze cesedini görünce,
beni hatırla.
Gece daha henüz çökünce,
usulca sokuluyordu ayın şavkı penceremden.
ve giriyordun düşlerime sonra.
ortasında cehennemin -
cennete açılan kapısı,
dikenler sarıyor.
ağlıyorum.
saklamıyorum.
yalanlar sözlerime uygun değil
hep seni özlüyorum.
karanlık,
yolunu kaybedince bana gelip,
sorunca en derin kuyulardan seni,
o zaman ben neşeyle aydınlığın/
boğulduğu etrafımı çepeçevre saran-
zifiriden sıyrılıp ellerimi uzattığım/
şahdamarımdan seni nasıl verebilirim?
Ey güzel kız!
sevdadır çiçeğin adı/
gelinciktir.
güzelliğin her ince nakışında ışıldayan,
kuytusunda renginle boğulan gözlerimin,
fermanı hazır bir ölüm gibi
kıyamete yolculuğum,
eskilerden oldukça farklı,
faniliğimden boşaldı bütün nefesim.
yeniden düşüncelerle boguşurken,
ve dalmışken şiirlere-
gün doğarken
zaman son kırpıntıları geceden
yine yarına sürüklüyordu.
ve ben ise hala yaşıyordum..
belki de...
Kayıt Tarihi : 6.2.2004 09:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!