İki arkadaş, iki can dost işçi alıyorlarmış alamanyaya deyince, seneler öncesi düştük alamanya yollarına. Düştük düşmesine emme, ikimizde de alamanca nanay; sade alamanca mı, ingilizce, fransızca ve bilumum frenk dilleri dahi nanay. Giderayak eşten dostdan, bir iki kelime bir şey öğrendiysek aha işte o. Onlar da, dankeşön, gutentak dan öteye gitmiyor...
Aramızda konuşuyoruz.''Ülen gidince ilk iş alamancayı sökelim oğlum''öbürü cevap verir''Niye öğrenmedik ki zaten''.
''Tabi abi'' dedi Necmi ''Bir lisan bir insan'' ben de hemen yapıştırverdim.''İki lisan iki insan'', üç dört demeye kalmadan, Necmi yine atıldı ''Len Hikmet dil bilmek gibisi var mı? ''
Uzatmayalım biz günü gelince vizelerimizi mizelerimizi herbirşeyi tamamlayıp, uçağa atladığımız gibi, soluğu Münih'de aldık. Havada bir soğuk bir soğuk; dişlere keman çaldırıyor desem hafif kalır, resital yaptırıyor resital sankim.
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta