Yine böyle bir geceydi

YİNE BÖYLE BİR GECEYDİ
Yine böyle bir geceydi
Pazarı pazartesiye bağlayan gece
Cümle cümle hece hece
Yıldızlara belenmiş bir bilmeceydi.
Yine batmıştı güneş yine doğmuştu bedir
Böyle gülümsemezdi ay
Göz kırpmazdı yıldızlar
Kirişi germezdi yay
Heyecan duymazdı kılavuzlar.
Beklenmede anbean
Müjdeye hasret insan
Altı yüzü aşkın senedir.
Bu gece başka gece
Bu an bambaşka bir an
Değişik bir güneş doğacak bu ufuktan
Dimağları yeşertip gönülleri ısıtan
Bize önderlik edip yolları aydınlatan
Katacak canlara can
Cânân’dan öteye bir can
Yokluğu ayrılık hicran
Varlığı başka heyecan…
Yaradılışın hikmeti
Âlemlerin rahmeti
Ümmetin Mustafa’sı
Meleklerin Muhammed’i
Rabb’imizin Ahmed’i
Şu an doğacak insan.
Yeşerecek bu fidan
Mekke’nin toprağından
Âmine’ye emânet
Rabb’in seçkin kulundan
Yürüyecek insanlık
Sonsuza dek yolundan
Yeşermek üzeredir
Kutlu toprakta fidan.
Yine böyle bir geceydi
Pazarı pazartesiye bağlayan gece
Bin dört yüz otuz sekiz sene önce
Sırlar sorular yükseldi
Sağanak sağanak gökten yere
Eskimeyen müjde geldi
Bu müjde dünyaya geldi
Mekke’den gönle yükseldi
Gönülde çözüle geldi
Bilmece Fahr-i Âlemdi.
Serhat GÜLÜ