Zamanın gergefinde, yetim bir çocuk gibi,
Boşluğa bakıp daldım, hayallerimden cayıp...
Hiddetle koparılmış, tesbihte boncuk gibi,
Saçıldım, öyle kaldım, hayallerimden cayıp...
Hiç açmadı çiçekler, ne yazda ne baharda,
Hep zemheri heryanım, ayaklarım hep karda,
Boynunu bükmüş gibi, soğuk bir sonbaharda,
Kuru ot gibi soldum, hayallerimden cayıp...
Yine bak üşüdüğüm, donduğum zalim kışı,
Bitiremedim asla, saçlarımın tek eşi.
Elimde tutamayıp, o bahar denen kuşu,
Yine göklere saldım, hayallerimden cayıp...
Beyaz kanatlı kuşlar, uçmaz oldu üstüm de,
Kuşlar göç ederlerken, ben kendime küstüm de,
Yalnızlığa isyanla, rüzgar gibi estim de,
Günahkar bir kul oldum, hayallerimden cayıp...
Öteki alem diye, duamı aminleyip,
Karanlığın içinde, bir kahırla inleyip,
Haksızlıklar derdinde, sabrımı perçinleyip,
Ebuzer gibi doldum, hayallerimden cayıp...
Avuçlarımın içine, su doldurup hayrattan,
Bir yudum içtim diye, geçermiydim sırattan?
Küserek yaşadığım, dünya denen hayattan;
Siyah tezkere aldım, hayallerimden cayıp...
Kalbim yanında kavruk, duman gibi tüterek,
Kapındayım ey Rabbim, bir an gibi biterek,
Cehennemin farkında, affı umut ederek,
Bir de teselli buldum, hayallerimden cayıp...
Teneşir denen taşın, üstündeyken nazımı,
Çekmediler dostlarım, bitirirken yazı'mı,
Helallik almadığım, cenaze namazımı,
Kendi kendime kıldım, hayallerimden cayıp...
Murat Bekir Alpars
Kayıt Tarihi : 25.1.2025 02:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!