Bir insan yediğinin artıklarını sokağa atıyorsa
Bir kedi, yaptığı pisliğin üstünü örtüyorsa
Ben kediye hayvan diyemem.
İnsanlar birbirleriyle sürekli kavga ederlerken
Kedi ile köpek dostluklar kurabiliyorsa
Ay başını alıp gidince
Geceden
Yalnızlığımla kalırım
Yeniden
Gecelerin sıcaklığı
Yoktur
Savaşta ölenler
CANLAR
Savaşta öldürenler de
CANLAR
Savaşta ölen ve öldüren
CANLAR
başlar mı ayaklarını terketti
ayaklar mı doğru bir baş bulamadılar
caddelerde başsız dolaşan ayak
ayak değil
milyonlarca ayaklar
siz de görürsünüz
Sadece doğurganlık dişilere özgümü dür? doğurmak için hamile kalmak gerekir.Bu, asırlardır Adem-Havva’dan beri böyle bilinir(di)
AMA,hayır! ben de hamile kalıyorum-ben de doğuruyorum hem de erkek gibi erkek iken.Sene de bir çok kez hamile kalıyorum,bir çok kez doğuruyorum.Bazıları ölü doğuyor,bazılarına hamile kaldığımı sanıyorum,içimde kıpırtılar hissediyorum sonra o sadece hismiş diyorum.
İsterim ki her gün hamile kalayım,her gün güzel şeyler doğurayım.Doğurduklarımı dünya da tüm insanlar görsünler,evlatlarımın her biri dünyada elden ele dolaşsın,başuçlarında bulunsun,kitaplıklarında en güzel raflarda yer alsınlar.
Ya! Ne sanmıştınız,öykü ve şiirlere hamile kalıyorum.Bazıları doğuyor-büyüyor.7 çocuğumu 55 sayfalık bir kitabın içine koydum,yuvadan uçtular artık.Şimdi doğurduklarımı büyütüyorum.Yeni kardeşlerini bekliyorlar,insanları çok özlüyorlar,bazıları tanıştı insanlarla,internet diye bir teknolojik bela var,oraya girmişler,insanlardan hoş övgüler almışlar,beni sıkıştırıyorlar ‘ YENİ KARDEŞLER İSTERİZ ‘ diye.
Öyleyse doğurganlığımı-hamileliğimi sağlayan dişi İLHAM peri’me daha çok cilveler yapmam gerekecek,çünkü doğurduğum çocuklarıma söz verdim,onlar da insanlara kavuşmak için sabırsızlanıyorlar.
‘ Ana yüreğim ‘ onların isteklerine karşı koymam olası değil.
Mübarek cuma
Kutsal pazar
Tanrım
Gün bölücülerine
Bi şey demiyecek misin?
Sevgili Mahir,sevgili Deniz
Sevgili……..’ler
Sizlere sevgili diyorum,
Sizin görmeye fırsat bulamadığınız
Yaşlardayım.
Can can’a DENİZ, Can can’a HÜSEYİN
Can can’a YUSUF
Ay, bulanık bu gece
hafif rüzgarda mı var ne
canım, evde kalmak
Ordasın biliyorum
Bulutların üzerinden bakıyorsun
Kurtardığın ülkenin sınırlarını gözlüyor,gülümsüyorsun
Seninle birlikte ileri, hep ileri giden
Sırtında mermi taşıyan anaları, Koca Yusuf'ları anımsıyorsun
İnsanlar doğar,büyür,ölür.Bu gerçek tüm canlılar için de geçerlidir.Doğumla ölüm arasında geçen sürede yaşam mücadelesi,hayatta kalma mücadelesi diğer canlılarla da aynıdır,ne yapılır bu sürede,yenir,içilir ve aşk yapılır,buraya kadar benzeşiriz diğer canlılarla,hatta,yuva kurulup yavrular meydana gelene kadar da bazı canlılarla da birbirimize benzeriz.Ta ki; onlar yavrularını hayata hazırlayıp,doğada tek başlarına bırakana dek bu benzerlik örtüşür insan oğluyla(kadınıyla) .
GERÇEK MÜCADELE
İnsanın gerçek mücadelesi bundan sonra başlar ki bu,diğer canlılardan daha zor bir mücadeledir.Çocukların geleceği,onların büyümesi,okutulması,bir işe yerleştirilmesi,evlendirilmesi hatta hatta torunlarının bile geleceğini düşünmek gibi.
İyi bir eğitim gören birey ortalama 23-24 yaşlarında eğitimini tamamlar,iş bulup evlenme yaşı 28-30 alınırsa doğacak çocukların yetiştirilmesi sonrası başlar bundan sonra.Ortalama yaşam süresi 60 alınırsa ve de ülkemiz gibi gelecek sorunu çözülmemiş bir ülkede yaşıyorsak,ölüm döşeğinde huzurlu,her sorunu çözmüş bir şekilde ölümü bekliyor olabilir miyiz? Peki ‘Gözüm açık gitmez artık ’diyebilmek için yaşanan sürede neler yapmalı insanoğulları(kadınları) ….
İyi bir iş,iyi bir eş,bir iki çocuk,bir ev,bir araba,sonrası da çocuklarının geleceğini düşünerek geçirmeli mi zamanını? Yeter mi bu sahip oldukları? Hayır!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!