Bazı sabahları güneş doğar..
Bir martı sürüsü sahili basar..
iskelede bir adam...
çığlıklar..
'üç simit bir milyon! ' aynı köşede durur..
koşturan kalabalıklar..
Hiç bir yol ayrımına düştünmü? ..
Vereceğin bir kararla;
aslında gitmek istediğin,
olmak istediğin yerden
her an biraz daha uzaklaşacağını bilmenin sıkıntısınıyaşadın mı hiç? ...
Tüm bunlara rağmen,
Devrim;
sırtüstü uzanıp
seyrederken gökyüzünü
o kapkara bulutların ardından
yıldızları görebilmektir!
Yıllar önce gördüğüm yıldızı arıyorum hala...
'Mutluluk arayıp bulacağımız değil, belki de çok gerilerde bıraktığımız bir şeydir! ..Bebeklik günlerimizde...'
mutluluk dedigin!
hani bazen parmaklarinin ucunda
bazen kaf daginin ardinda, hani otesindeki asilmaz denizlerin.
Bugün o kadar çok nefret ediyorum ki senden
Seni derhal bir kaşık suda boğmak geçiyor içimden.
Ya da olmadı üzmeliyim seni en acıklı şekilde
Bilemedin sokmalıyım hiç aklına gelmeyecek yerden!
Neden uyanırken daha böyle girersin ki zihnime?
Bir sabah güneş doğacak
kuşların şarkıları karşılayacak yeni günü
belki de böyle bir pazar günü...
Açık pencereden o tertemiz havanın serin esintisi vuracak tenine
kalkıp da yattığın yerden, perdeyi aralayıp ciğerlerine çekeceksin hayatı!
Düz bir çizgi çizmek kadar zor, cetvelsiz!
Bu hayatın yokuşlarında yürümek!
Yalnız...
Başının önüne düşmesi...
Anlamsız!
Bir ümit olmalı her daim yüreğinde
Hangi yıldızdan düştük de bulduk birbirimizi?
Aradığımız bu muydu yoksa başka birileri mi?
Bilmiyorum ama pişmanım sana söylemediklerime...
Pişmanım yıldızdan düştüğüm güne! ..
Hayallerim vardı! ..
Yaşamın insanı bu kadar yıpratabileceği
aklıma gelmezdi.
Bu gece...
Biliyorum,
Vazgeçmeliyim senden...
Güneşin doğmaktan,
Yağmurun yağmaktan,
Güllerin açmaktan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!