Kalbini paramparça etmiş,
sözleri yarana tuz olmuş,
arkanda bıraktığını sandığın o gölge
yıllar sonra bir akşamüstü
hiç beklemediğin bir kapıyı çalıverse…
Bir an,
eski bir fotoğrafın içinden çıkmış gibi bakar yüzüne.
Gözleri solmuş bir çiçek,
kelimeleri soğumuş bir çay gibidir.
Ve sen,
bir zamanlar uğruna yandığın ateşin
seni artık ısıtmadığını fark edersin.
İçinde bir fırtına kıpırdar,
bir yanın “neden şimdi?” diye bağırır,
bir yanın “hiç gelmeseydin daha iyiydi” der.
Çünkü her dönüş,
eski yaraların kabuğunu söker,
her gülüş,
terk edilmiş bir sokağı anımsatır.
Belki affetmek artık kolaydır
ama unutmak hâlâ imkânsız.
Belki elini uzatsan tutarsın,
ama kalbini yeniden açamazsın.
Zaman öğretir aslında:
Bazı insanlar geri döner,
ama geri dönüşleri seni götürdükleri yere
asla geri götürmez.
Sen değişmişsindir.
Yara kapanmış, iz kalmış,
izler güç olmuş,
güç yüreğinde başka bir bahara dönüşmüştür.
Ve o kişi karşında dururken
sen birden fark edersin:
Kaybeden o.
Bitmiş olan senin sevgin değil,
onun şansıymış.
İşte o an,
tüm sessizliği delip geçen bir söz gibi
kendi varlığını koyarsın ortaya:
Ben artık ardıma bakmam,
geçmişin kapısından içeri adım atmam.
Yolum önümde,
yüreğim önümde,
gücüm içimde…
Ve bu satırların sonunda
adımı değil ama yüreğimin damgasını vururum:
…Kul Ortak der ki,
“Gelen geç kaldı,
giden geri dönse de yeri boş kaldı.”
Böylece kapanır hikâye,
sen yürürsün yeni güne,
geri dönen ise
kendi karanlığında kalır.
KUL ORTAK
Baki OrtakKayıt Tarihi : 22.11.2025 23:48:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!