omuzlarımda dağınık yorgunluğu yaşlı bir atın
menziller boşuna bekliyor beni. artık güz yelleri
uçurmuyor yelemin bayrağını. allah aşkına, atın
bu tükenmiş nazar boncuklarını. indirin dizginleri.
nefesimin tütsüsünde, bayat arzuların kalp atışları,
gözlerimin pencerelerinde kıpkızıl gün batışları.
şaşmıyor değilim çılgınlığına sonbahar bulutlarının
kanatları kırık kuşlar gibi salınmalarına aşağılara
intihar edercesine. benim göğüm tarumar. yarının
zavallısı ben. göksüz göktanrısı. duyurun şamanlara
güz suyuna inanmasınlar, onu kullanmasınlar,
çünkü güz’ün takvimlerde korkunç bir sicili var.
hep bu mevsimde gelir haberlerin en beklenmezi,
en karmaşık sorular da hep bu mevsimde sorulur.
ya erişi ya argacı yetmez de, çileli bir ömür bezi
bitmeden bırakılır. dudakları yakan bir makam olur
ve sevildiğini sansa da sevilmez güzün yüzü
ve ben soktumsa şiirime hep zordan soktum güzü.
güz yol ayrımıdır. vedalaşma da, hesaplaşma da burda,
kışın karını beklemeden örtmek için günah defterlerini.
‘geç’, diyor gaipten bir ses, ‘terazinin başına şöyle otur da,
ellerin titremeden namusluca tart yükünü, gör kendini! ’
gözlerim büyüyor, demek bir şeyin bitme zamanı gelmiş
içimde gizlenen yorgun atın yılkıya gitme zamanı gelmiş.
Kayıt Tarihi : 20.3.2011 09:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Emin Atasoy](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/03/20/yilki-zamani.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!