Aşkımız gökyüzünde yıldız gibi ışıldar
Yıldızlar aşkımızı birbirine fısıldar
..
Bir insan ölende,
Gökten bir yıldız kayarmış.
Bin insan ölende,
Bin yıldız kayar demek!
Göklerin şimdilerdeki solgunluğu,
Uzayıp giden koca bir benek.
..
Bir uyku gibi gerçek,
Bin rüya gibi yalan,
Gözünü rüyadan çek,
Nasıl görünür insan?
Sabah gibi aydınlık,
Bin akşam gibi akşam.
..
Fırtınaya tutulan gemilerdik denizde,
Sevdalarımız boyuydu dalgalar.
Sığınacak limanlar bulamadık,
Sığ sular aradık kendimize.
Bir kırmızı martı geçti üstümüzden,
Savrulan bulutlarda yitip gitti.
..
Matamatik Dersi / Anı
Sene bin dokuz yüz atmış altı ve atmış yedi öğrenim dönemi yeni başlamış.
köyümüz ilkokulunun kuzeye bakan sınıfı ortadan sunta ile ikiye bölünmüş girişte ki bölümde dört ve beşinci sınıflar ders görmekte ortada bir teneke odun sobası yanında yakacak birkaç çalı herkes gelirken evinden bir çalı getirirdi ikinci bölümde ise üçüncü sınıflar ders görüyor
dört ve beşinci sınıfları birlikte yeni gelen öğretmenimiz Ahmet Aynur… üçüncü sınıfları ise önceki yılda olduğu gibi okul müdürümüz Allah rahmet eylesin… Durmuş Aksu …hocamız okutmakta …
öğretmenimiz Ahmet bey dördüncü sınıfa yani bizim sınıf matamatik dersindeyiz ve bir problem verdi sonuç hepsi yanlış tekrar yapılacak tekrar yapıyoruz sonuç aynı ceza Kaz yürüyüşü ve tenefüs yok tekrar yapıyoruz sonuç aynı sıradan birer cetvel sopa cezası ben ama benimki doğru diyorum nafile tekrar yapıyoruz sonuç yine aynı ben yine benimki doğru diyorum öğretmenimiz sen ne kadar inatsın böyle diyor ben evet doğru diyorum eh tekme tokat yerlerdeyim hocam hırsını alınca bir bakıyor parmağındaki yüzük yok yenide evli kendisi haydi bakalım koca sınıf alt üst ama yüzük kırılmış düşmüş yarısı var diğer yarısını bulamadık dönüyor bana git diyor Durmuş hocana iki talebe alıp gelsin gidiyorum üçüncü sınıfın kapısını tak, tak gir sesi giriyorum ama konuşmak ne mümkün hocam soruyor ne oldu Şeref ben iki göz iki çeşme Durmuş bey oğlum ne oldu diyor öğretmenim iki arkadaşla sizi istiyor niçin problem sordu bilemedik sende mi diyor ben bildim diyorum hocam yanlış diyor dönüyor sınıfa kim gelecek benle bütün sınıfın elleri havada..Cihat Yıldız ve Yaşar Koca siz gelin diyor dönüyoruz dördüncü sınıfa ben yerime oturuyorum defterler kapatılıyor Cihat ve Yaşar dönün tahtaya ve sırt sırta işlem tamam bize alkışlayın bakalım arkadaşlarınızı alkıştan sonra ben yine benimkide doğru hocam diyorum
Ahmet bey ya sen ne kadar inatsın akıllanmadın mı hala diyor ve Durmuş bey yanıma geliyor kay biraz öteye bakıyor benim deftere dört defa yapılmış sağlamaları ile beraber sonuç aynı ve dönüyor Ahmet bey çocuk haklı diyor Ahmet beyde bakıyor dönüyor haklısınız hocam özür dilerim diyor…Nur içinde yat… Durmuş hocam…. Ellerinden öpüyorum Ahmet hocam…Allaha emanet olunuz…saygılarımla….
..
Hava çoktan kararmış
Sen gecenin içinde parlıyorsun yıldız yıldız
Gözlerin en masum bakışlarını takınmış
Bir kadeh
İki yudum
Biri senden biri benden
Yaşlar süzüldü gözlerinden hüzün değildi
..
Yüreğim hâlâ sen diye atıyor,
Uçuşunca anılar dört bir yanımda,
Yıldız yıldız parlıyor gözyaşlarım
Güz fırtınasının ortasında.
Sana o kadar yakın olup
Yüreğinin uzağına düşmek...
Acıyor içim.
..
Sevgi listesi koyduk adını
bu liste bir dekor oluşturdu
yıldız bağına dair
mum, ruhlara dolan yıldız misali
yürekleri aydınlattı
tango, yıldızlara değmek üzere harekete geçiren ezginin
nefesi oldu
..
Y-Yıldız Perisi -001-
Biliyormusun..
Yıldız Perisi...
Gece olup..
Ay çıkınca...
..
Beyaz, bembeyaz kristaller
Yıldız, yıldız
Salına salına buluştular
Toprak anayla.
Ağardı ananın saçları
Bürüdü karlar ağaçları
Taç oldu,
..
Yokluktan varlığa çıkış
Koca evren nakış nakış
Dönüyor dünya hep yaz kış
Hayranlığım yaratana
Doğan yıldız, ölen yıldız
Parlar her yer yaldız yaldız
..
Gülmek seninle,
Seninle olmak,
Masmavi denizlere
Açılmak kadar güzel
Sonu belirsiz bir yolda
Yürürken umutsuzca
Düzlüğe çıkmak kadar güzel
..
Batı tarafında, gökte, akşamleyin
ışıldar bir yıldız pırıl pırıl ve şirin!
Çevresinde yalnız bir deniz, masmavi,
dünyaya bakar akşam vakti!
Barındırır bir parça ela gözü ışığında
..
Yollarını ve ellerini benden ayıran coşkun denizler gibi, ağladıkça büyüyecek dalgalanışım bende olmadığın her güne.
Kutsanmış özlemlerimden sana dair damlalar yaşayacaksın. Birini sevmek ölümcül bir mikrop gibi algıladığım dalgalarındayım.
Eskiz serüvenlerim bitik anlatılarda, esrik bir yenilik öncesinde kabuk değiştiren yılanların yıllarımı ısırdı. Tüm güncelerim zehrinden kıskaçlarını zorluyor zamanın.
Ayrılık krallığımın tahtından indirdin. Egzotik ülkelere gönderdin,efsuni ve tütsülü bekleyişler içre saklandım, bekledim ne sen ne de sırların belirdi. Arınma kolonilerine gelen son Cenevizli olarak ruhunun baharatını aradım egzotik kaçışlarının soncularından.
Kavuşma yeliyle gelip, musonlarında kalacaktık altı ay gecen altı ay gündüzün olarak Uzakdoğu’nun ılgamışlarında gılmanın olarak yaşamak istemeyi heceliyorum
Gidiş atomunun düştüğü sevda kentinde, sensizliğin yeniden tozları arasında büyüyen Nagazakili bir yaralıyım.
Çoğalmış aşamaların gülücük sonralarına sonlarımın gölgesi uzar,sen gelmezsin uzar uzar üzüntülerim.
..
Hangi hatamın kurbanı olup sana öğlesine tutuldum,
Yıllar geçsede için için yanıp,seni hite çözemedim,
Bilgeler her şeyin yedeği olmalı; bir sana bağlandım,
Keşen senden başka dünya olacağını düşünemedim,
Nasıl bir yazılımla beni esir ettinki; halada silemedim.
Kayan yıldız gibi aniden kaybolup giddin; mutlumusun?
..
Güzelliği hayalimde
Sesi kulağımdan
Karakteri benliğimden
Gitmiyor gitmiyor gitmiyor
Her anımda sen varsın
Sevgili Yıldız Tezcan
..
Güneş ve Yıldız
O bir Güneş’ti.
Çıplak ve aydınlık
Yadsınamaz büsbütün göze çarpan.
Biraz düşününce hemen anlaşılan.
Uzak diyarlarda yaşayan sevgili bir insan ruhu.
..
Gök yüzünde yıldız çoktur ama,
Sen içinde bir tanesin sevdiğim.
Yerde cemalin ışık verir bana,
Sen içinde bir tanesin sevdiğim.
Sanki bal misali tatlıdır dilin,
Gönlümü kuşatır senin ahvalin.
..
Hasretim varlığına..ellerinin dokunuşuna..gözlerinin bakışına..rengarenk çiçekler açardı bakışların bakışlarım ile buluşunca..hüzün bulutları uğramazken varlığında..o bulutlardan yağmurlar karlar düşüyor şimdi yanaklarıma..dudaklarım tesbih tesbih hasretini çekiyor..geceme soğuk duvarlar düşüyor..yıldız da kaymıyor ki bir dilek tutayım bitsin diye hasretin..tuhaf tuhaf özlüyorum seni işte..hasretinden ölüyorum işte..ölüyorum..
6 Nisan 2013
..
Bir gün batımı var, bugün ellerimde...
Bir kucak dolusu hüzünle...
Neyi anlatmaya çalışıyorum...
Benden farklı bir zamanda...
Başka bir kuşağa ait olan...
Ne farkı var bugünden yarına...
Benim için davetsiz misafir oluşunun...
..