Yaklaştı ay yıldızın, ağlayacağı o gün,
Bozuldu artık düzen, olmalıdır şu düğün,
Bu düzen böyle gitse, yanar canın görürsün,
Döversin dizlerini, işte o zaman sen sen gör.
Gelin birlik olalım, şu önemli günlerde,
Ağlamasın ay yıldız, dur diyelim herkese.
..
Bir yıldız düştü
Bana ücra olan
Ama yüreğim hissetti yıldızı
Hep geceleyin ağlardım
Ve hep gökyüzündeki yıldızlara bakardım
Dileğimde hep aynı yıldız vardı
Çok severken birini anladım ki
..
Bu gönlüm aşk ateşinde,
Sevda yeli var başımda,
Gezer durur hep peşimde,
Yıldız gördüm ben düşümde.
Gülüşünden ilham aldım,
Gözlerinde mana buldum,
..
Anladım unutulmuş mazideki anılar
Yüzünde bir tebessüm mutluluğun izi var
Yıldız düşmüş saçına gözlerinde arzular
Yüzünde bir tebessüm mutluluğun izi var
Kalbinde bir heyecan dilinde o şarkılar
Anlatılmaz yaşanır aşka dair duygular
..
Şimdi uzanmış gökyüzüne yıldızlara bakıyorum
öyle parlıyorlardıki hepsi bir birine benziyorlardı
içlerinde bir yıldız vardı bana gülümser gibi parlıyordu
yoksa o yıldız senmisin ela gözlüm
alışmışım her gece pencerenin önünde
o parlak yıldızı seyrediyorum
..
Ay-yıldız mukaddestir, bayrağımda
Ay-yıldız ve mukaddes bayrağım, bağrımda
Türkiye sesleri çıkar, bağırdığımda
Vatan yatar bağımlılığımda.
Yırtınırım, haykırırım sevdama ağ olsun
Sevdam ve davam birliğime bağ olsun
..
Eskiden İtalya'da herkes rüşvet yermiş
En büyük rüşvetçiler de generallermiş.
Bilmeyenlere adlar birazcık giriftmiş;
Tuğun yıldızı tekmiş, tüm olursa çiftmiş.
Korgeneral deyince, verilir üç yıldız,
Orgeneral yıldızı dörtmüş anladınız.
Bunların servetine şöyle bakılırmış;
..
Yalnızlıkla başbaşa, yalnız kaldığın gecelerde
Gökyüzüne bir bak! Eş olur bir yıldıza, kaç yıldız.
Sen nerdesin ben nerde? Sanki sen göktesin, ben yerde
Hayat yaşanır mı yalnız, hangi yıldız var ki yalnız
Kimi toz olmuş, sevdiğiyle havalarda birleşir
Yanyana yaslanmış dağlar, taşlar bile değil yalnız.
..
Bir çiçek olsam yanlız sana açarım
Bir yıldız olsam yanlız sana kayarım
Bir güneş olsam yanlız sana doğarım
Fakat;
Ne bir çiçek,
Ne bir yıldız,
Ne de bir güneşim.
..
Uyuyordu her zaman ki gibi tüm insanlar.
Bir merdiven dayayıp semaya aşk serpeledim.
Yıldız yıldız parladı gökte nasiplendi tüm inananlar.
Bulut saçıp oracıkta içlerindeki hisleri silkeledim.
Sevgiyle, huzurla, şefkatle, merhametle ıslandılar.
Siz uyurken ben geceyi dost, göğü tarla belledim.
Ben kapadın gözlerimi, inanlar hoş bir sabaha uyandılar.
..
sana çamurdan evler yapmayı istedim ama hangi bataklığa gittiysem hepsi kurudu yangınımın şiddetinden....sana yanıyorum...sana susuyorken sana kurutuyorken dudaklarımı sana alazlanıyorum...ister arzulamak de istersen çılgınlık...kendime saklıyım sonuçta...bir rüya evrenine adımlamayı istiyorum artık...gözler gezegen,eller kuyruklu yıldız,telaşlı nefesler yörünge ve yorganımız samanyolu...tuttum nefesimi ve uykuyu bekliyorum...uykumda terketsin bedenimi ruhum ve sana kavuşsun...gel benim dileğimi eline al...uyandığında nasıl olsa varlığımın korkusu olmayacak ruhunda...hayatını terkederek karşında değil miyim nasıl olsa...nasıl olsa uzakların kralı değilmiyim...
..
Bu dünyada derdi olmayan tek ben olduğumu sanırdım
Yıldız kaydığında yüzündeki mutluluk hissi
Gökkuşağı renkleri birbirleriyle dans ediyorlar
Sona yalnız birisi dans etmiyorsa işte o benim sevdiğim
Şimdi ise dünyada tek derdi olan ben olduğumu sanıyorum
Yıldız kaydığında yüzümdeki pişmanlık hissi
Gökkuşağı bana küsmüş dans etmiyorlardı
..
Ne yıldızı yıldız bildim ne ağacı ağaç nede toprağı toprak.
Onlar bana kendini bildirmedikçe.
..
Güneş gibi girdin hayatıma,
Mutluluk verdin.
Toprak oldun, ısıttın beni.
Yağmur oldun, büyüttün.
Rüyalarıma pamuk pamuk bulut oldun.
Gecelerime yıldız yıldız parıltı.
Ben küçük bir çocuktum,
..
Komşu bahçelerdeki güller bittiği için,
Gökten yıldız aşırdım, sevgilim sen uyurken
Yıldızlar da biterse, yakamozlar toplarım,
Gecenin bir yarısı, balıkçılar görmeden...
Umrumda değil, varsın, hırsıza çıksın adım
Kalbimi çaldırmışım, yıldız çalmışım çok mu?
..
Yüzü dönük gökyüzüne anamın yıldızların kaymasını bekliyor
Kıravatsız cellatlar dilemek için
Uyuya kalmış bir hain pususuna yatmışız
Aramızda diz boyu mahremiyeti geçmeyen bir gece
Sesizce öldüreceğiz sabaha olacak bilmece
Damlar bitişik insanlar tanıdık, bitişik damlardan tanıdık bir kadın
..
Sen Tekildin Bense Çoğul…
Her geçen saniye, ana avrat yüzüme söven ve sonra arkasına bakmadan kaçan bir çocuk masumiyetinde geçip gider. Ömrümden çalınan her zaman dilimi parçası aslında beni biraz daha yaklaştırır özlemini çektiğim sonuma… İstediğim huzura bir adım daha yaklaşırım. Bu yüzdendir mi bilmiyorum sabırla beklemeyi sevmişimdir bekleteni. Kızamamışımdır. Aksine daha çok sevmişimdir beni kendimle biraz daha fazla baş başa bırakmasını… Özlem duymuşumdur yokluğunda. Çekilen acı kırbaçlamıştır yüreğimi ve dökmüşümdür bu haliyle içimi.
Oysa çok farklıydın ilk zamanlarda. Belki de göz yanılsamasıydın. Yada ne bileyim bir yıldız kayması. Sen tekildin, bense çoğul. Biliyorduk aramızdaki uçurumun kaç yar olduğunu. Düşsem, paramparça olurdum biliyordum ve ben çok korkuyordum. Ben, yamacında oturup seyredeyim isterdim batan günün kızıl rengini yahut doğmaya yeltenen kız kurusu güneşi. Engelliydi kaderim ve kötürüm olmuştu düşüncelerim.Karar veremiyordum. Gitmeli miydim yoksa kalmalı mıydım bu öldürgen hayatta…
Örümcek ağları gibi avuçlarına dolanıyordu yüreğimden kopan her bir cümle ve silkeledikçe eline yüzüne bulaşıyordu. Tiksinir gibi oldun ve bir daha adresine mektup yollamamı istemedin. Şaşırmıştım bu durum karşısında. Hiç Beklemiyordum.. Donakalmıştım. Oysa seviyorsun sanırdım sana hitaben yazılı olan yazgıları. Beğeniyorsun sanırdım, seni şekilden şekle sokuşlarımı. Bazen bir yıldız kayması oluyordun. Bazen uyuyan güzel, bazen de batan günün kızıl rengi ama istememiştin artık. Bu yüzden bende bırakıyorum bu son yazıyla ruhuna dokunuşlarımı…
..
Yıldız avlamaya basladım,
Gecelerde,
Kayan yıldızlarda,
Dilek tutabilmek için,
Gözlerimi ayıramıyorum,
Senin fotoğrafından,
..
Gökte sen varsın
her gece
yerde ben varım
her gündüz…
Ay, güneş
ve yıldız
kadar uzak kaldı aramız...
..