Sana gözüm gibi bakarken, şimdi gözyaşlarımla düşüp, yürek mazgallarına akan bir ıslak ayrılık şarkısısın. Islak ve nemlisin, yalnızlığımın yollarında. Üzerime yapışan sisli bir havasın. Tüm boşluklarımı doldururken bir zamanlar; şimdi kollarımın boşluğunda, esen sert bir rüzgarsın. Üşüyüşümsün, yalnızlığımda. Terk edişin, bana gölgede soğukluğunu bırakırken, bakışlarımın donduğu yerdesin. Nabzımın tükendiği, soluğumun bittiği bir dünyadasın. Sana ömrümü adadığım anların ardından bana buz sarkıtları gibi parmaklar bırakırken, sen başka kollardaki saatlerin mutlulukla çaldığı vakitlerdesin. Beni terk ettiğin anlarda, arkanda bir gölge gibiyken, bulutlar bile güneşimi senin kadar karanlığa mahkum etmemiştir. Kimse sana benim kadar şiirler yazmamışken ve senin için şairliğe soyunmuşken, sopsoğuk bir sözcüğüm artık, her mısrayı yazarken ki titreyişimde. Bir belayım artık halk otobüsünde, dikiz aynalarından kıpkırmızı gözlerle seninle oturduğumuz koltuklara bakarken. Bir serseriyim, adın bir adres bildirmezken bu şehirde. Bana yüreğinin kapaklarını kapadığından beri bir acıyım, kapı arasına sıkışan. Yüreğimin bütün kumaşları sökük. Duygularım çığ altında, üşüyüşümsün, yalnızlığımda. Ayrılık yakama yapışan, ayazdır, boradır, tipidir ve kardır. Hala içim sıcaksa, hala donmamışsam, yüreğimde bir kar çiçeği gibi oluşundandır. Hala ölmemişsem, seni unutmadığımdandır. Yokluğun sersefil bir yoksulluktur. Sokağa çıksam şu saat, şu dakika, yine seni dilenirim. İflas etmiş yüreğimin, tüm duygularını haczetsinler de, sadece seni sevmelerime dokunmasınlar. Yüreğimin tek sigortası sana duyduğum aşktır. O aşkı senin gitmelerin bile söndüremezken, tüm dünyanın şartelleri atsa bile yine aşkım sönmez. Yüreğimde kıyametler kopsa bile, gönlümde senin için kurduğum saray asla yıkılmaz. Ey sevgili, sen bir kadına yakışır şekilde saçını hiç örmesen de, ben zülüften kuyruklarına bir yıldız gibi takılmışımdır. Saçların gecem, ben ise kuyruklu yıldız olmuşumdur bir kere. Artık rüyalarım saçların kadar uzundur. Yattığım yer, çimenlerle dolmuştur. Saçların, duygu dünyamda uzayan boy boy çimen olmuştur. Bir orman gibiyken, şimdi titreyen bir dala dönüşsem de, senin sıcaklığınla domur domur çiçekler üzerimde açmaya devam etmiştir. Denizin en karanlık sularından çekilen kapkara su gibi tüm dünyamı dalgalara, derinliklere ve petrol mavisine çevirmişsindir. Tüm yanlarımda sen varsın. Sağımı, solumu, önümü, arkamı sobelerken, aslında saklandığın yer kalbimin içi olduğunu bilmemişsin. Seni sevdiğimi anlamamanın sebebi, yüreğimden duygularımı çalarken, parmak izlerinin bende kaldığını bilememendir. Buna rağmen seni mahkum etmemişimdir, bensizliğe. Sen ise benden kaçıp giderken, ten elbisenin yüreğimin tellerine takıldığını görmemişsin. Bu yüzden benden kaçıp giderken, asıl senin yaralandığını anlamadığından, yüreğimin kanadığını sanmışsın.
..
Bana geniş evlerden bahsetme. Yüreğin geniş mi onu söyle. Ben coşkulu bir adamım. Yatağın sularımı taşırmadan akıtır mı? Dünyanın tüm ülkelerinde yaşayan insanlardan bana ne? Benim sınırlarımı sen çizebilir misin onu söyle? Durup durup güzel şehirlerden dem vurma. Ben bir sokak çocuğuyum, beni köşe başlarında gülerek karşılayabilir misin, yoksa ilk kavşakta taksiye binip kaçar mısın? Bana PKK' nın dağ kadrosundan söz etme. Sen de bana gül görünür müsün, diken gibi beni üzer misin onu de. Eline silah almana ne gerek var. Terör her yerde, gözlerinde, ellerinde ve sözlerinde... Yüreğimde bir bomba gibi patlar mısın? Sen gözlerimdeki çocuk bakışını, yüreğimdeki kadın sevgisini, aklımdaki bayrak sevgisini yok eder misin? Sen de kan dökerek yüreğimi ayrılığa ve hüzne böler misin onu söyle. Bana beyninin içindekileri tek tek dök. Aklının ve zekanın terleri sevgimiz için verelicek emek için yeterli mi onu göster. Bana düşünce dünyanda nefret kusan dudaklarını uzat. Öpeyim geçsin tüm bilinçaltına attığın yaraların. Beni mutlu edebilir misin söyle. Ben sana ne kürkler almak isterim, ne mücevherler boynuna takmak isterim. Ben seni her gece her gece soymak isterim. Söyle yıldızlardan daha güzel misin? Bunu utanmadan söyle ki soyunduğunda tüm ışıklar kapalı olsun. Karanlıkta göz kırpan afişte bir yıldız gibi dolabilir misin gecelerime. Seni öpe öpe kırmızı bir güle benzetebilir miyin onu söyle. Boynunda öpücükten bir gül, yanaklarında öpücükten kıpkırmızı bir lale, dudaklarında bir karanfil kondurabilir miyim? Peşinde bir pervane gibi dolanır mıyım onu de. Yoksa sonsuza kadar sus. Suskun kelimeler gibi yüreğimin lügatinde öl. Yüryüzünden kaybolup gitmiş diller ve milletler gibi yanımdan kaybol git. Bana bir iki şiire mahkum kısır duygular içinde boğuşan ülkeler gibi bir yaşam sunacaksan eğer, bana krallıklar sunma. Ben bir çoban olmak isterim koyunlarına piyano ve keman çalan. Sen şehrinde kaval çalmaya ve zil zurna gibi sarhoş olmaya devam et. Bari koyunları kurtlardan korurken, karanlıkta göz kırpan afişte bir yıldız gibi dolabilir misin gecelerime onu söyle.
..
Aşk semalarında martılar misali
Yol alırım düşler ülkelerine her gece
Yıldız yıldız kanat uçlarıyla biteviye
Dalar giderim o gözlerinin yeşilliğine
Kıyı boyunca uzanan kayalar misali
Bakışınla bürünürüm yosun rengine
Yeşil gözlerini kaderim yapıp kendime
Aşkı kederi yaşarım her gün her gece
..
Hapishane avlusunda hürriyete dair bir çiçek biter. Ayak seslerini dinler çiçek. İnletir başları ezilmiş taşları, elleri kelepçeyle küçülmüş mahkumlarının büyümüş ayakları. Hapishane çeşmesiyle nemlenir yaprakları. Dinler mahkumların birbirlerine yazdığı bahar şarkılarını. Bu yüzden yaprakları solmaz hapishane çiçeklerinin. Yıldızlar rüzgar ve su yetmez hapishane çiçeklerine. Yalnızlığa kök salar uçsuz bucaksız yıldızlar altında. Korkmaz karanlıktan gökyüzünde bir yıldızı olmayanlar. Ne göğün kararması ne de yıldızların sönmesi hapishane çiçeklerine dokunmaz. Gözlerde kök salar yıldız çiçekleri. Herkes birbirine yıldız yıldız bakar da gökyüzünü göremediği için kimse kimseye ağlamaz. Bir şiir söyler mahkumlar geceleri başka olanların rüyaları da başka olur misali:
Hapishane Bahçesi
Bu şehir daim yüzüme tükürüyor sevgili
Bir gece sokaklarımın kesileceği belliydi
Gülmüştüm beni tokatlayan adi birisine
Ağlamam için polislerini takmıştı peşime
O gece tüm yıldızlar omuzlarda apoletti
..