Ben en çok sana anlattım umutlarımı,
Sana tutundum hep düşerken,
Ne kadar mutluydum konuşurken,
Yıldız Parkında bir bahar sabahıydı hani,
Gözlerimizi birbirimize açtığımızda...
Sonra bakındık etrafa,
Gökyüzünden çiçek yağmış adeta,
Bir kaç ünlü tepesi İstanbul'un,
Ve boğaz karşımızdaydı tüm ihtişamıyla,
Biz mutluluktan gülmeye başladık,
Belirdi Kız Kulesine adres soran kayıp gemiler,
Öğrenmiş olmalılar ki seferlerini,
Arka arkaya dizildiler,
Beşiktaş- Üsküdar kucaklaşmış sanki,
Önlerinde şehir vapurları iskelesi,
Ya şu dilek ağacına ne demeli?
Umutlarını kağıtlara yazıp,
Dallara tutuşturan kadınlar,
Neydi ki hüzünlerinin sebebi?
Rüzgar değdi iplerine, yüreklendiler...
Ve aşklarını denize itiraf eden sevgililer,
Özlemler içinde mavilikleri gözlediler,
Tertemiz bir sevda düşlediler,
İstemsiz şahit olduk,
İstanbul'un insanla mücadelesine,
Biraz konuştuk,
Biraz ağlaştık Yıldız Parkında,
Cemrelerle yoğrulan bahar,
Sahiplendi bizi...
Bakıştık çokça,
Ve dedik ki;
Ah be güzel İstanbul!
Her yanın ayrı bir umudu yaşar,
Her yerin uçsuz bucaksız aşk kokar...
Kayıt Tarihi : 22.12.2025 01:28:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sen bilmezsin Yıldız Parkının İstanbul ile konuştuğunu, duyduklarım arasında büyük bir aşktan behsettiğini...Boğazı tüm ihtişamıyla izlerken bir sabah saati, dertlerime derman olur Yıldız Parkının çiçekleri....




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!