Yıldız Aysar Şiirleri - Şair Yıldız Aysar

Yıldız Aysar

Hayatim kirik, dokuk
Yarim kalan, hikayelerle dolu
Bir sifir yenik basladim, yasamaya.
Daha dunyaya adim atmadan,
Babamdan ayri kalmisim.
Hic yuzunu gormedigim,

Devamını Oku
Yıldız Aysar

Sevgi cicegimsin, gonul bagimda
Sonmuyor atesin, aha suramda
Ellerini tutup, saramasamda
Ben seni uzaktan, sevsem de olur.

Bitmiyor hasretin, dinmiyor yasim

Devamını Oku
Yıldız Aysar

Kendimi avutacak hayallerim
Yok artik,
Yalnizligin arefesindeyim.
Yagmurlu bir gecede,
Sehrin karanlik sokaklarinda
Dilenciye biraktim duslerimi,

Devamını Oku
Yıldız Aysar

Kapiyi calmadan,giriyorsun iceri,
Bir hirsiz gibi.
Aklima geliyorsun ansizin,
Tam unuttum diyorum;
Her seyi darmadagin ediyorsun.
Yok yok,oyle degil aslinda

Devamını Oku
Yıldız Aysar

Bir bakisin yeterdi,herseyi anlatmaya
Sahte sozlere,ne gerek vardi.
Ellerimi tutsan,isinirdim ben
Atesi yakmaya ne gerek vardi.

Dokunsan,yanaklarimda guller acardi

Devamını Oku
Yıldız Aysar

Mehmet, yedi kardesin en buyukleri idi. Bes kiz ve iki erkek kardeslerdi. Evin butun yuku babasindan sonra, Mehmet’in omuzlarina binmisti.Haliyle koy yeriydi.Tarlalar, meyve bahçeleri sayisiz buyukbas ve kucukbas hayvalari vardi. Babasi Halil Aga, butun islerle basa cikamiyordu. Safiye Hatun, esine her durumda yardimci olmus, elinden gelen butun destegi gostermisti. Fakat,bakilmasi gereken cocuklari da vardi. Mehmet, tan yeri agirmadan evden cikar,issiz yollardan yuruyerek, iki kizkardesi ile birlikte tarlaya giderdi. Bugday tarlalari, evlerine bir buçuk saat uzakliktaydi.Gun dogmadan tarlaya varmis olurlardi.Yaninda boz essegi, oragi, tirpani vardi. Sabahin serin saatlerinde, ise koyulmuslardi.Temmuz ayinin en sicak gunlerinden bir gundu ve gunes kendisini fazla hissettirmeden, bugdaylari bicecekler ve deste haline getireceklerdi. Gunes tam tepeye yukseldiginde, kiz kardesi Hafize oglen yemegine bir seyler hazirlamak icin; elinde ki oragi birakti ve tarlanin icinde bulunan tek golgelik olan ardic agacinin altina gitti.

Once; iki tasi yan yana koydu, atesi yakti.Disi is tutmus mavi krom caydanligi ustune oturturarak cay suyunun kaynamasini bekledi.Yaninda biraz lavas ekmegi,biraz cokelek,biraz da terayagindan ibaretti hersey.Sonra seslendi...

-Mehmet abiii.

Devamını Oku
Yıldız Aysar

Bu gidis nereye babam
Soyle nazli, kucuk kizina
Hani hic ayrilik yoktu, bizim kitabimiz da.
Sirtimi yaslayacagim,dagimdin sen hani
Simdi nerden girdi aramiza
Bu ayrilik denen illet.

Devamını Oku
Yıldız Aysar

Say ki kendini degil de, beni kandirdin
Say ki takvimden degil de, omrumden caldin
Ne farkeder ki.
Gunes senin icin dogsun,
Her sabah yeniden
Ay isigi vursun pencerene

Devamını Oku
Yıldız Aysar

Seninle bunca zamandir, hic anlasamadik
Iyi bir yol arkadasi, olamadik belki de
Ne ben sana, soz gecirebildim
Ne de sen bana, kendini dinletebildin
San ki; harpten cikmis gibisin
Kirik, dokuk her yerin

Devamını Oku
Yıldız Aysar

Kac kadeh ictim bir bilsen sevgili
Ayrilik sarabindan, gittiginden beri
Arap sacina dondu
Cozemiyorum artik hicbirseyi.
Nerdesin, kiminlesin bilmiyorum
Hangi gonul de avutuyorsun kendini.

Devamını Oku