Yıldız Ağlatan Şiir..sarının Sonsuz Tonu.

Bir omuzda Kaç yürek sabahlar?
Kahrolsun şiir,kahrolsun mısralar…
Pişmanlık ve iftihar arasında kalmaktır sevmek;
Bu şiir kül..Üfle,üfle.. Yıldız açsın…
Mısrayı ninniliyorum Gamzelerinde;
Sonra Selma ağlıyor birden, sesin sonsuz tonunda
Terkedilmiş bereketli topraklardır Gözlerin
Şiirin değdiği…

Eksiklerimi düşündüm bu gece,bütün gece;
Bir dağ düşün; yukarı çıktıkça daralan; ucunda iki volkan çukuru
Sonra volkanların altında;
Mezopotamya Deltası,Erguvanın her tonu
Mühür gibi,Alev gibi,Savaş gibi…
İki Dünya düşün; Zahra Bacı iki Cihan…
Her birinden yeşil akıyor
Her biri dua
Sonra;
Geniş alın yazısı üstünde; Sarının bütün çığlık tonları…
Görmesemde; Ölünce okunacak şiirlerimiz var
Parmaklar,eller,avuç içi,kırmızılar,narinler…
Nil deltası kokan göğüs uçları,
Eğitim görmüş,pişmiş, narin halhallı kasırgalar
Uzak kederlerin Sarı çığlığı,Çığlık neden sarı olurki?
Birgün her şeyi terk edip;
Yeşil olan ne varsa toplayıp gideceğim…
Gözlerine,gözlerine..
Gözün değdiği…

Sonra… Nehir yazmıyor ki; Karalıyor bütün gece;
Sesi değiyor sesime,titriyor dudakları…
Dişleri olmayan bir çocuğun ekmek yemesi gibi…
Sesin de; Biz çirkin değiliz haykırıyor…!
Dağbaşlarında vurulan, Çağrılmayan, süresiz şair oluyorum birden…
Sonra birden hüzün basıyor,terliyor kipriklerimiz
Seninim Ey yeşil kaburgam/Parmakla…
Penceremden süzülen sensin diyorum,utanmadan…
Sarının değdiği…

Göz Göz oluyoruz birden,Hayat örgetmen..
Bir şey istemiyorum yinede,söyle on a
İlkel boyutta aşk istiyorum(Sadece Sev Beni) ..
Kalın giydiriyorum mısrayı,Bahar gelmemiş hala onun ayak bastığı topraklara..
Sonra kötülük Cüretim canlanıyor…Seviyorum çılgınca(Arifçe)
Kimse şiirsiz bırakılamaz diyorum./Bu İsyandır açıkça..
Eflatun ruhumsun,Sevmiyorsun..Onuda şiire yazamıyorum
Her yer Sarıca,Sapsarı….
Suyun değdiği…

10.05.2017/