O an
Mahallenin orta yerinde
Küçük bir çocuk ağlıyordu
Memleketimin çocukları erken büyüyordu
Gözlerim gayri resmi çatışmalarda donuyordu
Gece
El ayaktan çekilince
Güneş gibi ışıldar deniz
Lacivert kubbe örter üstümü
Sizin bilmediğiniz
Tam da o vakittir
Dalları kırılmış, devrik bir ülke mevsimindeyim
Sırılsıklam bir Akdeniz’de
Dem vaktindeyim
Bir cebimde sıcak ekmek buğusu gibi
Türküler, ağıtlar, marşlar
Böyle gitmek de varmış, böyle gitmek kaderden
Sessiz çığlıklarımda, kelamlar tüketerek
Bu bir ayrılık değil, sarsılıştır derinden
Yürüyorum elbette, fakat tökezleyerek
Sen ki billur su idin, sen ki vaha ömrüme
Dizlerimdeki derman şahit olsun ki
Kendimde değildim
Sende olduğum kadar Leylâ
Dudaklarındaki hüzne gömüp serçe parmağımı
Bir mevsim tükettim, gözyaşlarını anlatacak bir teşbih uğruna
/ Bana '' Gel de, geleyim '' derdin
Sana '' Git '' deseydim de, gelmekti derdin /
:)))))