hep böyle mi ad verecek tarih
Tepeden tırnağa kerbela
Ortaçağ karanlığında uyanıyor zaman
Kana doymaz iştahlı asi
Yağmur damlasının sesinde
Küfre dönmüş ezgiler
Tanrısal açlığını canavarca besleyen şeyhler
Çocukların gölgesinde cinayet saati
Salyalarına saklı ölüm kılıfı
Suskun insanlığın dili
Notasız doğan şafaklar
Yılanların öcünü yazıyor
Ortaçağ karanlığında uyanıyor zaman
Ve beyninde soykırım besleyen ejderha
Susmuyor
Buyruk geldi sırtımızda kırbaç kıra kıra
Uyandırdı sürüngen açlığa
Peşimizi bırakmaz işkenceler
Doymuyor etimize
Firavun bakışlı çingene
Ve yılanların öcü başlıyor
Ortaçağ karanlığında uyanırken zaman
Sonbahar gibiyim
Yaprak yaprak dökülüyorum
Tarihe en acımasız kavgada
Emzirirken yedi milyarı bir memeden
Ayırmadı din dil ırk
Kadın erkek
ezilen sömüren
Korona denen avcı düştü leşimize
Sürdü ölümü iştahlı sessiz
Firavunların gölgesini süpüre süpüre
Ve yılanların öcü başladı
Ortaçağ karanlığında uyanırken zaman
Tarih ihanetlerin kahramanı olur
Taşır Sümerlerden günümüze
Ritüeller çizerken kaderimizi
Zülüm tanrısal lütuf olur
İskeletimiz köleleşir
Nefes almak ölüm olur
Ve yılanların öcü sürer gider
Ortaçağ karanlığında uyanırken zaman
Yangın yerine dönen öfke
Acıkmış karanlık gibi
Kulağıma fısıldar ölümlerin hikayesini
Tutuyorum gözyaşımı
Et et kemik kemik
bakıyorum kaosu besleyen bir deliye
Oysa bu karanlık ağlamakla dinecek
Oysa kavga mevsimler boyu sevgili olmalı
Korkaklar ve muhbir çürümüşünden ırak
İçimizdeki çocuk son imlasını koymalı
Kıtalar arası güvercin kanatları açmalı
Yoksa bitmez yılanların öcü
Okan Kurdoğlu
Kayıt Tarihi : 22.2.2021 01:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!