Yılan Gözlü Şiiri - Yusuf Kesik

Yusuf Kesik
25

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yılan Gözlü

Gözlerinin içine baktım geçenlerde, ey hayat!
Altın parıltısı gördüm gece misali gözlerinde, kalbim durdu zevkle.
Bir altın sandalın parıldadığını gördüm gece sularında
Batan, dalıp çıkan, yeniden parıldayan, bir altın oynak sandalın!
Dans delisi ayaklarıma bir bakış baktın
Gülen, soruşturan, eriten, oynatan bir bakış
Çalparanı, o küçük ellerinle iki kez ancak çarpmışsın
Ayaklarım dans çılgınlığıyla oynama başladı.
Topuklarım kalktı havaya, ayak parmaklarım daldı dinlemeye
Seni anlasınlar diye: dans edenlerin, hani,
Kulakları ayak parmaklarında olur ya,
Dere tepe demeyen bir danstır bu
Avcıyım ben tazım mı olmayı dilersin, ceylanım mı?
Sessiz, renk renk çiçekli çalılar arasında geçen sevgi
Ta oralarda, hani içinde kırmızı balıkların yüzüp oynaştığı göl kenarında
Yoruldun mu artık? Ötelerde koyunlar ve akşamın kızıllığı var,
Kaval çalarken çobanlar, güzel olmaz mı uyumak?
O kadar yorgunsun ha? Ben taşırım seni oraya, bırak sen düşsün kolların
Susarsan eğer, sana verecek bir şeyim bulunur, ama içmek istemezsin ki.
Ah şu lanet, kıvrak kaypak yılan, şu süzülüp akan büyücü! Nereye sıvıştın?
Bıktım, süklüm püklüm uysal çobanın olmaktan hep senin!
Sana bugüne dek ben türkü söyledim, şimdide sen haykıracaksın
Kırbacıma ayak uydurarak dans edecek ve haykıracaksın!
Unutmadım ya kırbacımı? Unutur muyum hiç!

Yusuf Kesik
Kayıt Tarihi : 6.2.2012 14:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Wilhelm Nietzsche (Böyle buyurdu Zerdüşt)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yusuf Kesik