Yıl ikibin on dokuzdu.
İnsanlık uzaya çıkıyordu zorlanmadan.
Gezegen gezegen Yeni yaşam formları aranıyordu.
Dünya küçük bir ekranın içindeydi.
Bir tıkla mesafeler asilabiliyordu.
Zeka artışi vicdanla ters orantiliydi.
Sistem fakirden alıp zengine veriyordu.
Ekonomik krizler yaşaniryordu 3.dünya ülkelerinde.
Müslüman kanı dökülüyordu her coğrafyada.
Ekvatorun bir yarisi yürüyemiyordu şişmanlıktan,öbüründe çocuklar açliktan ölüyordu.
Yıl ikibin ondokuzdu.
İnsanlık straposfere kadar kat kat binalar çikiyordu övünerek.
Bir fidan dikecek insan evladı araniyordu.
Küçülmüştü tüm dünya günahlar ortakti.
İnsanlık yararina yeni silahlar yapılıyordu.
Masum bedenler poligon olarak kullanılıyordu.
Barış geliyordu on yılda bir.
İç savaş çıkıyordu benzini ucuz ülkelerde.
Yıl ikibin ondokuzdu.
Dağlar deliniyordu artık.
Sesten hızlı trenler yapılıyordu.
Sistem sahipti kullan at bilinçlere.
Kölelik özgürle karistiriliyordu.
Kanunlar çok katıydı.
Suça cezbediyordu.
Bilim iyice ilerleşmisti.
İnsanlar ruhu olmadan yaşayabiliyordu.
Yıl ikibin ondokuzdu.
Isınıyordu dünya buzuller eriyordu.
Hektar hektar çölleşiyordu yeryüzü.
Doğa acımasızca katlediliyordu.
Tehdit altındaydı büyük şehirler.
Sivillere yönelik terör saldirilari yaşanıyordu.
Yeni bir düzen kuruyordu birileri.
Uzaktan kumandalı örgütler yaratılıyor.
Pis işler için maşa aranıyordu.
Yikim yüz yılıydı bu yüzyıl.
Ateşi hiç sönmeyen soğuk bir savaştı.
Yıl ikibin ondokuzdu.
Her saniye değer kaybediyordu insanoğlu.
En çok çıplaklık aranıyordu arama motorlarında.
Sorgulanıyordu farklılıklar.
Dil,din,ırk,renk, ideolojiler.
Başkentlerde ırkçılık kokuyordu.
Orta çağ karanlığındaydi insanlık.
Bir devrim belki bir fetih bekliyordu.
Ne yazık ki bazen barış için bile savaş gerekebiliyordu.
Yıl ikibin on dokuzdu.
Okuma yazma oranı çok yüksekti.
Oysa Kitaplar rafinda kurtlaniyordu.
Bir yanlış tüm doğruları görüyordu.
Hayatta kalabilme sınavlarında.
Ve hep iki şık arasında kaliniyordu.
Tatmin olmuyordu her şeye sahip ruhlar.
İntihar oranları artıyordu.
Düşünebilen insan sayısı azalmışti.
Kirliydi doğru sanılan bilgiler.
Ve o kadar karanliktiki gök yüzü o kadar renksizdi ki toprak güneş doğmaya çiçek açmaya tövbe ediyordu.
Yıl ikibin ondokuzdu.
Kişi başına düşen stres oranı artıyordu.
Her üç evlilikten ikisi ayrılıkla bitiyordu.
İnsani gereksinimler lüksleşmişti.
Nefes hariç hepsi ücretliydi.
O da temiz değildi artik fazlasıyla kirliydi.
İllegal sevişmeler yaşanıyordu ulu orta.
Utanmak ayiplaniyordu.
Ve ölüyordu insan oğlu her gün daha fazla ölüyordu.
Zaman çok acımasızdi gencliği kurnazca çalıyordu.
Yıl ikibin ondokuzdu,tarihte bir rakamdi belki.
Neler saklıyordu içinde.
Ne sırlara vakıftı kimbilir?
Kayıt Tarihi : 1.5.2019 00:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!