Her öğle vakti geldiğinde
Okula giden yoldaki İsmet bakkala uğrar ekmek arası kaşar alır yerdik
Gazete kokusu boğazımızdan geçerdi
Parmaklarınızın ucunda mürekkep lekesi kalırdı
Arkadaşlarla birbirimizle alay eder gülerdik
Kimi arkadaşım hiç istemezdi oraya gitmeyi
Çünkü onların babası zengindi
Ceketleri ütülüydüler
Boyunlarında kravat taşıyordular
Pantolonları kumaştı
Dümdüz
Konya ovası gibi...
Ben ise can atardım öğle vakti gelsin diye
Tuzlu çubuk kraker atıştırarak geçiştirirdim açlığımı
Okulun kantininde tavuk döner beş lira iken
Sen bizi doyurdun iki buçuk liraya
Elli kuruşa ayran mı olur be İsmet amca...
Aradan tam on beş yıl geçti
Biliyor musun
Yıktılar Endüstri Meslek Lisesini
Yıktılar anılarımı
Yıktılar gençliğim kokan paslı basketbol sahasını
Yıktılar hayatımda ilk kez kavga ettiğim 11A sınıfını
Geriye bir tek etrafına çevrilmiş olan demir korkuluk bıraktılar
Biliyor musun İsmet amca
Ben her gün okula giden yoldaki viraja uğrayıp dağları izliyorum
Rıdvan hocamı beyaz şahin arabasıyla yine o lanet bayırı çıkarken düşlüyorum
Sen hiç düşündün mü İsmet amca, bir gün lisedeki arkadaşlarının aynı anda buluşup seni o virajda bekleyeceğini
Sen de benim gibi hayal kurdun mu hiç
Sence gelirler mi İsmet amca
Sence zaman geri gelir mi
Yıktılar Endüstri Meslek Lisesini
Yerine fabrika kurdular...
Eren Çiçek
Kayıt Tarihi : 27.1.2021 08:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!