Yazmayı unuttum diye mırıldandım. Yaşamayı unuttum demek gibiydi bu. Saçma gelmişti kulağıma insan yaşamayı unutur mu ? Yazmak ile yaşamak bir değil miydi bizim dünyalarımızda. Sahi kaç dünya vardı ? Ben kendimi bildim bileli senin kapının eşiğinde yaşıyordum dünyam bir kapı eşiğiyidi. İçeri almadığın ve kesinlikle kovmadığın o kapı eşiğini dünya bellemiştim. Sevgin beni mahkûm etmişti. Harfleri yutup eksik cümleler yazıyordum. Bazı kelimeler ise tümüyle manasızdı. Peki ya kimin dilinde manasızdı. Ben senin dilini konuşuyordum kimse anlamıyordu haliyle. Emindim sen anlıyordun beni senin dünyanın insanları da anlayacaktı ben buna inanmıştım. Beni buna inandırmıştı kapı eşiği. Yutkundum ağlamakla karışık bir haykırış. İçimden geçenleri kağıda dökmüştüm. Ne olursa olsun yazacaktım. Yaşayacaktım.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta