Sana durlanmış kelimeler getireceğim
pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler
kelimeler, bazısı tüyden bazısı demir
seni çünkü dik tutacak bilirim
kabzenin, çekicin ve divitin
tutulduğu yerden parlayan şiir.
Zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî
acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı
sökmedi ama hoyrat kuralları faşizmin
çünkü kalbim aşktan çatlayıp yarılırdı.
Her sabah çarpışarak çekilirdi karanlık alnacımdan
acılar bile duymadım kof yürekler önünde
beynim her sabah devrimcinin beyniydi
ayaklarım donukladı gelgelelim
sağlığın yerinde mi?
Yaraların kabuğu kolayca kaldırılıyor
halkın doğurgan dünyasına dalmakla
onların güneşe çarpan sesini anlamayan
dört duvarın, tel örgünün, meşhur yasakların sahipleri
seyir bile edemezken içimizdeki şenliği
yılgı yanımıza yanaşmazken
bizi kıvıl kıvıl bekliyorken hayat
yıkılmak elinde mi?
Boşuna mı sokuldu bankalara
petrol borularına kundak
kurşun işçinin böğrünü boşuna mı örseledi
varsın zındanların uğultusu vursun kulaklarımıza
yaşamak
bizimçün dokunaklı bir şarkı değil ki.
Bu yürek gökle barışkın yaşamaya alışmış bir kere
ve inatla çevrilmiş toprağın çılgarına
yazık ki uzaktır kuşları, sokaklarıyla bizim olan şehir
ama ancak laneti hırsla tırpanlayamamak koyuyor insana
öpüşler, yatağa birden yuvarlanışlar
sevgiyle hatırlansa bile hatta.
Köpüren, köpürtücü bir hayatın nadasıdır kardeşim
bütün devrimcilerin çektikleri
biliriz dünyadaki yorgunluk habire mızraklanır
dağlarda gürbüz bir ölümdür bizim arkadaşlarınki
pusmuş bir şahanız şimdilik, ne kadar şahan olsak
ama budandıkça fışkıran da bizleriz
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak...
Kayıt Tarihi : 26.9.2001 17:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İsmet Özel](https://www.antoloji.com/i/siir/2001/09/26/yikilma-sakin-2.jpg)
bir kerimden ışıyan ve ısıtan daneleri, olgunlaşacak.
Gönlü mayalayan kelam, ölüyoruz, demek ki yaşanılacak
kenarda köşede adını duyuramamış…belki de yazdıklarını bile unutmuş ne çok şair gömmüşken…inanmadan ne yapılabilir ki…
…duymak sadece kulaklarınızın vazifesi değil ise…yürekleriniz en muhteşem zaferlerini yeniden hatırlayacaktır…hatırlamak lügat kavramına sığmayan bir film olalı…seyrettiğimiz ne çok savaş …geride kalan çocuklarının yanık uyku evrelerini hiç unutmadı…öyleyse yazacağınız her şiir bir çocuğun emin dünyasına dair bütün ihtişamını korkusuzca emanet edebileceği yıl dönümlerine neden dönüşmesin…sevgilerimle…LaraAçanba…19.09.2011
…o vakit her bir şair ağızlarından diş sökülmüş gibi…yeniden kavrar okumayı…tercümeyi…insaf… en kıvamlı haline mayalanırken…birinin nefesi usulca terk eder…artık payidar ve şartlı bir tahliye avlusuna boylu boyunca yatırılan asla eskimiş bir şiir olmaz….yine her şiirle… iktidarlar arası müsamerelerde küçücük bir kafiyesiz vezin… capcanlı ayak direr… bu yüzden inanç şiirin terk edemeyeceği tek aşktır…kavuşamayan…
…hep… ısrarcı… bir felaketin…(sözde) gerçek yazarlarına göz süzmeyen …baş eğmeyen…bir aşık…o kimi zaman siz…kimi zamanda meçhul bir kalemin imzasına inanmaktan vazgeçmeyen şiirlerdir…sevgilerimle…LaraAçanba
TÜM YORUMLAR (24)