Öyle bir derde düştüm,
Bir çaresi yok anam.
Oğlunu can evinden vurdular,
Ağlayanı yok anam.
Diri diri oğlunu bir mezara koydular.
Daha canı çıkmadan taşlı toprak attılar.
Hele bir düşmeye gör
Dostunu düşmanını o an görürsün
Dost bildiklerin üstünde tepinirken
Acılarınla ölemez, sürünürsün
Feryatların inletirken dağı taşı
Ateşin daldığı orman gibiyim
Tümörün sardığı organ gibiyim
Rüzgarın kırdığı dallar gibiyim
Neredesin ey gözünü sevdiğim
Gülünden ayrılmış bülbül gibiyim
Seni beklerken dün gece
Ayda yüzün belirdi sessizce
Dile geldi gözlerin
Sohbet ettin benimle
Kulağıma aşk nameleri
Dudaklarıma sevgi buseleri
Sen varya:
Yemeğimde tuz,
Çayımda şeker gibisin.
Sen varya:
Damarımda kan,
Ciğerimde nefes gibisin.
Bugün kırk yıl bitti be usta,
Bunca sene sonra aşk halâ giz.
Elimde olsa silsem geçmişi,
Kalmasa kötü hatıralardan bir iz.
Bugün kırk yıl bitti be usta,
Hüznün girdabında,
Aşkın bilinmezlerindeyim.
Kendimde değilim çok zaman oldu;
Bir garip alemdeyim.
Bazen yüreğimde sağnak yağmurlar,
Bazen unutamadığım tatlı anılar.
Sen benim imkânsızım
İçime akıttığım yaşım
Sen kalbimdeki sancım
Sen sen benim için
Sözün bittiği ansın....
Göz pınarlarımda yaşlar kurudu
Sevin ey zalim kan ağlıyorum
Ne Mecnun sevdi ne Kerem ben gibi
Sevin ey zalim kan ağlıyorum
Perişan olmuşsun görüşmeyeli
Saçların tarumar gözlerin nemli
Unutmak istedim unutamadım
Çırpındım durdum kurtulamadım
Hasretin cehennem ateşi dayanamadım
Anladım sen benim karayazımsın
Bahardım evvelden kışı yaşattın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!