yıkıl ve karşıla!
okunduktan sonra kır “kale”ni!
cezayı suçtan önce işlediler...
sır verdim.
bir tek aynalara.
tuzlu su ezdim havanda, gözlerime yenilmedim
geceyi kemire kemire ittim kendimi içine zencefilin,
keskindi.
cırnağımda koptu kıyamet,
iğde kolonyası bastım üstüne izinin.
ağzımın kenarından sızan şiirleri sildim elimin tersiyle,
yıkandım buzla kesip incir çekirdeğindeki yevmiyeyi
Niye kimsesi yoktu ki sensizliğin? ..
Dışarıda seni yakıyorlar, bilmiyorsun,
söndürüyorlar parmaklarının ucuna basa basa beni
içerde izdiham burnundan soluyor,
kavi, sinsi, edebi...
yine bir şeyler olacak,
yeni bir şeyler dolacak diyor bilen biri...
tarihimi bugün de başkası değiştirdi...
onlardı.
vardılar ve tayyare sandılar ıslıklarını.
uzundu tırnakları
yırttıkça duvarlar kanardı döşlerinde.
söktüler
şafağa yakındı
ne o kaldı sehpada, ne kökümden sonrakiler.
akın vardı,
onlardı,
ölümden sonra keşfedildiler...
Kayıt Tarihi : 22.12.2005 12:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
okunduktan sonra kır 'kale'ni anlamsız bir imgelem gibi duruyor başta, ben okusam ben de 'ne diyor' derdim. Hukukta 'kalem kırmak' idam kararıdır bilinir ki. Hayatın dengesizliği içinde yıkıkları bezleyip, yaralarını sargılayıp
yeni dengeler kurmaya çalışıyoruz. Ve kırılıp duruyor yürek denilen organımız... Orası 'kale'dir benim için, bünyenin kalesi.
Kendime emrediyorum orda. İçinizden geçen okunup durursa yüzünüze uluorta, 'kale'yi kendiniz kırıyorsunuz zira.. Yeni bir inşaa ve yeni bir ceza için...
Cevap verebilme haklı bir soru sorduğunuz için
tekrar teşekkür ederim.
Telaşınız bitmesin serüveninizde...
Yalnız,
sevgili 'Uzman Hukukçu' arkadaşın mesajı değişikti.
'Bu şair böyle bir sitede şiiri yayınlanıyor' demek, 'taşlarınız nerde? ' anlamına mı geliyor? Kendimin bile artık kontrol edemediğim çok sayıda sayfada karaladıklarımız yayınlanıyor. Bunlar kimi izin alma nezaketinde bulunuyor, kiminden haberdar bile değiliz.. Bu sadece benim için geçerli bir tutum değil çünkü... Elbet 'neden yayınlarsınız benden izin almadan' deme hakkım var, 'yazanı' olarak ama, zaten çok geç kalınmış bir eylem oluyor bu tepki ben farkedene kadar...
Yazdıklarımın 'aslı' burdadır, sureti nerelerde gölgelenir bilemem. Önemli olan 'bulunduğu' yer değil, kaybedildiği zamandır... Orda yayınlanmasını kayıp olarak göremem...
-İlayda-
gelincik tarlaları...kırmızı gelincik tarlaları
gölgemin düştüğü yerde toprağı kucaklamış
bu gün perşembe ilayda kıyamet vakti geldi
sevenler bu gece son kez ağlayacakmış
gelincik tarlaları secdeye kapanmışlar
solmuş ruhum benim ne zaman hayat bulur
ey suların perisi bir damla merhamet et
bana küsmüş bulutlar içimde volkan durur
karşımdaki tepenin çıkıp yamaçlarına
gelinciklere bakıp 'seni seviyorum' deseydim
ellerimi açıp göğe kaldırsam
saçlarımı bir peygamber eli okşasa
keşke senin için bir gün ölebilseydim
ilayda
Mustafa Uygun
TÜM YORUMLAR (14)