Şu rüzgarın hep bizi savurdu padişahım
Dağ sıçanı eller üstünde tutuldu padişahım
Bizim avuçlardan kayışımız reva mıydı padişahım
Yetmişin de bu şeytanlık ağır değil mi padişahım
Şimdi anlatayım sana yirmi yıllık dümenini
Ne oldu hoca efendiciğine bozuldu mu freni
Bi gece dank etti ruhuna tilkiliğin
Döktün mü sokağa cesur milletini
Ha pardon padişahım onlar senin kuklandı
Bir çoğuna lat,menat ve uzza gibi kutsaldın
Anlıyorum kör değildiler gelecekleri bembeyazdı
Tabi padişahım o beyazlık senin nurundandır
Herhalde devam edecem padişahım
Anlatacaklarımın uzunluğu o meşhur şanındandır
Bir gece sallandık işte ortalık karanlık
Nasıl da yalnızız padişahım görseydin ağlardın
Buna Allah'tan demek kaç boyutlu sahtekarlık
Halbuki bu karanlık zalim kaderi yazandın
Sen aziz dediğin milletine çadır satandın
Neyse uzatmayalım şanın bürüşmesin
Anlatayım senin bütün derdini
Saraçhane'ye inince gördük ahvalini
Paşa'mın adı bile titretiyor ahalini
Anladın ki aslanları ayakta Paşa'mın
Yok muydu hiç bize anlatacağın bir gerçeğin
Gerçi haklısın yolunu yobazlara açtığın vatanımda
Şeyhinin tenazül uzvundan başka yok bir eserin
Tabii ki ben sen değilim unutmam Mehmetçiğimi
Onlar yitip giderken affedemem katilini
Kurban olurum her birinin yüreğine
Asar geçerim pos bıyıklı sıçan sahibini
Şimdi o anaların yüreği dağlanıyor
Neden bir günde zengin evinden bayrak yükselmiyor
Kendi saadet zincirine kurban ettin yiğidimi
Merak etme seni ezecek nesil filizleniyor
Şu rüzgarın hep bizi savurdu padişahım
Dağ sıçanı eller üstünde tutuldu padişahım
Bizim avuçlardan kayışımız reva mıydı padişahım
Yetmişin de bu şeytanlık ağır değil mi padişahım
Kayıt Tarihi : 14.7.2025 19:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!