YETMİŞ İKİ DİLDEN SEVDİĞİM
Ooy be gülüm, oy!
Oy ki ne oy
Hani ay kıskanırdı gülüşünü
Hani sular sözcükler esef ederdi
Sevgilim deyişine
Hani güvercin uçuracaktık
Gökyüzüne sabah kızıllığında
Hani eşkıya türküleri
Söyleyecektik dağlarda
Hani hiçbir şey
Ama hiçbir şey ayıramayacaktı bizi
Sevdadan gayrı
Yaşamak derdin yani
Suda balık
Havada kuş
Baharda çiçekler kadar özgür
Öyle ısmarlama değil
Çiçeğin açışı gibi
Pınarın akışı gibi olmalı
Bir kere gelmişiz madem
Öyle ıskalanmamalı
Gün erişince akşam
Çok şükür,
Çok şükür demeli insan
Sevmek derdin hani
Öyle dilenci değil
Kavuşmak derdin
Derelerce ipil ipil
Hani
Sevişmek gibi ay ışığıyla
Pınar gibi
Gülüşmek gibi
Yani Kendiliğinden
İnsana derdin
Kimse demesin eğil
Su derdin
Saflık derdin
Olabilmek
Ay kadar çıplak
Memede bebek gibi
Huzur içinde
Yaşamak derdin
Görebilmek gün doğuşunu
Sevgilinin saçlarında rüzgârı
Duyabilmek
Sabahın soğuğunu yüzünde
Tadına varmak yediğin elmanın
Yani
Gülebilmek
Bir tarla dolusu papatya gibi hani
En umutsuz gecede bile
Görebilmek
Ayın doğuşunu
Yıldızın göz kırpışını
Anlamak anlamak
Anlamak derdin
Dünü bugünü
Gelecek günü
Baharın sancısını
Olmuşu
Olanı
Olacak olanın
çekebilmek doğum sancısını
Ölüm derdin
Hani ölüm
Ne oltada balık
Ne tazının ağzında keklik
Ne de göz gez arpacık.
Gidişi gibi olmalı
Seher vakti bir yıldızın.
Batımı gibi olmalı tan ile güneşin
Yaprak dökümü gibi olmalı
Nar mevsimi ağacın,
Yani
Ağzında memeyle
Koynunda hayatın
Uykuya dalmalı insan
Kekom
Göbüşüm
İki gözüm
Böyle miydi sözümüz?
Böyle mi olacaktı kavlimiz
Apansız donup kalacak mı rüyamız
Bırakma kendini
Umudun yitirme
Göçünü çek de gel ne olur
Takıl da gel kuşların ardına
Öksüz kalmasın sevda
Obası gitmiş
Yurt yeri olmasın dünya
Tut elinden sevdanın
Sen yine türkünü söyle
Yarınlar hatırı için
Baharın hakkı için ne olur
Oyy be gülüm oy!
Gene oy!
Hani düşmandın karanlıklara sen
Tahammüllün yoktu
Lacivertine bile ebemkuşağının
Türküler söylerdin
Özgür sevdalar üstüne
Sevdaya kesmiş
Bambaşka dünyalar üstüne
Olmasa derdin olmasa
Karanlıklar olmasa
Ölüm olmasa
Ayrılık olmasa
Solmasa derdin
Solmasa
Çiçekler solmasa
Sen ki
Koparmadan koklardın kırlarda
Laleyi
Sümbülü
Nergisi
Sevgide bulmalı derdin
İnsan sevgide aramalı saadeti
Ve
Ölmeden yaşamlı cenneti
Sen ki
Fesleğen kokularını avuçlar da
Öyle derdin insana
Eşine dostuna ’Merhaba! ’
Kekom
Göbüşüm
Gadağım
Gadasını aldığım
Yetmiş iki dilden sevdiğim
Sen ki
Ne yokluktan eğilmeli
Ne varlığa sevinmeli
Veresiye güzelliği neylemeli
Ölmeden derdin, ölmeden
İnsanın türküsünü yaşarken söylemeli
Yoksun
Şimdi o türküleri nasıl söylemeli
Yoksun
Mahmut NAZİK 2006 MERSİN
Gadak: kardeş, sevilen kişiye anlamında yerel bir söz Keko (Gülnar Yarmasu köyü, İsaklar ağzı)
Gadasını aldığım: Derdini, acısını aldığım
Keko: Kardeş, dost, yoldaş..
Göbüş: KÜÇÜK ÇOCUKLARI ÇAĞIRIRKEN SEVGİYİ BELİRTEN ÜNLEME SÖZÜ. (Bozyazı Dereköy ağzı.) . Gel göbüşüm bakim sana neler almışım..
Kayıt Tarihi : 24.5.2008 14:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Suda balık
Havada kuş
Baharda çiçekler kadar özgür
Öyle ısmarlama değil
Çiçeğin açışı gibi
Pınarın akışı gibi olmalı
Bir kere gelmişiz madem
Öyle ıskalanmamalı
Karavana atışlarla yaşam
Çok şükür,
Çok şükür demeli insan
Gün erişince akşam ***
şiirin tamamı öylesine derinn,öylesine güzel ki..bir demetini koparsam alasam da içinden...herbir dizesi seviydi....herbir dizesinde kokuyordu burcu burcu sevda...
***İnsanın türküsü yaşarken söylemeli
Yoksun, işte yoksun
Şimdi o türküleri nasıl söylemeli ****
hala söyleniyor türküsü...yokluk değil yaşanan...özlem...
çok güzeldi çokkk...
çokkkpuan...+...antj...tşk.ler...
TÜM YORUMLAR (2)