Sapla saman,
Karışırsa vay bana!
Tepetaklak bir masala,
Önüm arkam Kafdağı sobesiyle,
Ömrü, hayat sana sana yuvarlanmak da vardı…
“İşte, al sana bir varmış daha…” diyende Kaflı dızman;
Ne al ata binmek ser-ü seferde,
Ve de ne sarı hazanda kırık kağnıyla yol almak,
Bir tek yokmuş ile varılmaz ki sabaha asla,
Eğer yaşadıklarımız haza sabahsa …
***
Kim ki ben der,
Ne eder zamanı haziranda?
Bilgece bir bilgi midir şiirler boyunca ırlanan?
Ha masal, ha da hayat…
Az giderken azar azar azarmış adam,
Önümüze uz giderken çıkmışsa burc-u kalem
Ya da anka kanadında, görkemli bir dam,
Sultanın sarayıdır kurulan sanal düzlüğe şimdi,
O an ve anında bir yapal palaz…
Sallarsa mazlum kanadını ah ile,
Ne sultan, ne şah kalır meyedanı sipahide,
Seyyahi de yol, yokuşlarda ardı ardına,
Bir sonraki durakta doğan düzlüktür,
Gündüzlüktür kör adama her dem,
Duyarsın ya: Hey Adem!
İşte imamesiz bir katar,
Ve işte ölü bir can…
Yetiş kahraman kurtar!
***
Her ana kendi yiğidini,
Her şiir doğurur kendi masalını,
Ve kahramanını satır satır yazarak…
Satmışsa anasını gök gözlü bir adam,
Zaliman-ı şeşberin, işte o zaman,
An asır, asır milenyum çeker,
Teker teker dizilir tespih bir ipe,
Vurur dibe masal da masaldaki hayat da,
Ve hatta kahraman da… Deyin hele o halde,
Neye yarar kahramanlık masalda?
Bir zindanda eğlenmişse yaşantı,
Şimdi, tam altı ay bu damda yan gelip yatmak vardı,
Bir güz yola giderken yel yepelek…
Tarlasına ekmek beynimin, eldekini
Ve avuçtakini pazarlarda satmak da vardı,
***
Demem o ki sapla saman,
Karışırsa vay bana!
Tepetaklak bir masala,
Düşe yazmak da vardı.
***
Kayıt Tarihi : 23.2.2014 14:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!