YETİMLİK DERECESİ
Amenna ve saddakna inşaellah düamız
Müstecab olur belki Çünkü ulvî davâmız
Şuara gardaşlarım davâmızda devamız
Oraya hediyeyi göndeririz buradan
Rabb' Tealâ Kulum der Habibi de ümmetim
Buyurun günâhkârlar işte size cennetim
Deyince Şuaralar Resulü gibi yetim
Kabûl edip hikmetle ikrâm eder Yaratan
Ebediyet bahrinde rüuyeti Yaratanın
Bayram Cümüa günü vuslatı hak hûdanın
Görünür bağışlanan İSLÂMİ’ce gedânın
Çıkarınca masiyet kervanından aradan
K E R B E L Â
Belâların en mendebur haytîni
Resûlüne kurşun attı kerbelâ
Önce âli sonra Ehli beytini
Takdiriyle! şehid etti şerbelâ
İlmin kapısıyla yetmiş iki can
Irak Ker belâ da, akıttılar kan
Ehl-i sünnet canlarda ki bu hicrân
Siccine teveccüh etti körbelâ
Dâvet edip, Âli: gel kurtar dedi
Halife dâvet’icâbet eyledi
İhânet ederek Âli’yi yedi
İmânı inkâra sattı torbelâ
Hüseyne ittiba ettik dediler
Eğer gelemezsen bittik dediler
Gelince: ehlibeyt tuttuk dediler
Cehennem narına yattı herbelâ
İslâmda: ihânet, yalana, taviz
Yoktur, irtikapta değildir caiz
İstimâlci, papaz haham ve aziz
Böyle amellerle küttü narbelâ
O günden kıyâmet kopana kadar
İflâh olma diye yazıldı kader
İSLÂMİ sen düa etsen ne kadar
Tesir etmez, orda bitti horbelâ
BOŞ GELEN BOŞ KALIP BOŞA GİDİYOR
BOŞ GELENLER BOŞ KALANLAR BOŞLUKTA BOŞA KÜREK ÇEKERLER AT İZİYLE İT İZİNİ KARIŞTIRAN NEDİR DE? MÜSLÜMAN MÜSLÜMA NIN KARDEŞİDİR KARDEŞ KARDEŞİN AYAĞINIMI ALIR YOKSA YO LUNUMU TEMİZLER ŞUNU İNANARAK SÖYLÜYORUM İSLAM AHLAKI MUCİBİNCE HİÇ BİR MÜSLÜMAN MİDESİNE BİLE BİLE HARAM KAT MAZ ÇÜNKÜ HARAM GİREN BEDENDEN ALLAH KORKUSU GİDER İKİ Sİ BİRARADA DURAMAZ BU ADAMA OY VERMİŞ DEĞİLİM AMA HAK HAKİKAT NE İSE ONUN PEŞİNDEYİM İŞTE BU EMRİ İLAHİ DÜSTUR DUR Şimdi de ehli şuur olduğunu sandığım değeri kendisinden men kûl Tok mak Celaleddin bayın Topmağının İslam üzerine nasıl ne şe kilde indirdiğini bilmiyorum ama işte mel’aneti meydanda Hemide Sivaslı tokmak celalettinin şap ile şekeri Karıştırdığı BIRAKIN BENi (yeni) dediklerine Mukabelemdir
HARAM BELDEMİZİN S.A.V. ALLAH’IN EMRİ İLE EFENDİMİZCE FETİH EDİLMESİNİN YILDÖNÜMÜNÜ TEBRİK EDER İKEN DERİMKİ:
UYANALIM GAFLETTEN
Artık yeter diyelim mü’minler mü’mineler
Noelin veletleri varsın tutsun yasını
Kulluk mertebesini aklı selim inceler
Alnındaki yaftayla çalsın hamam tasını
Külliyyen batırıldık batılın sevdasına
Düşürüldük izmlerin amansız kavgasına
Yabancı bırakıldık özümüzün hasına
Yine kurdu bak noel kuklalar kumpasını
Müslümanın yılbaşı Muharremin biridir
Nasaraya, Haduya ittibâ münkeridir
Dünyada uyanların onda siccin yeridir
Sırtımızdan atalım melânet hırkasını
Rengi Gül İSLÂMİ: Güloğlusun Güldensin
Varoluşuna sebeb yarımın bülbüldensin
Cüz’i irâde ile irâde i küldesin
Bu gece defnedelim batılat mevtâsını
SABAH AKŞAM ÜÇER DEFA OKUNACAKLAR
Elhamdülillahi Rabbil alemiyn hamden yüvafi ni’amehu ve yükâfi mezideh/Sübhanâllahi mil’el-mizân ve müntehel-ilmi ve mebleğa’r rizâ ve zinete’l-arş/4 Defâ:Allahümme inni esbahtü üşhidüke ve üş hidü hamelete arşike ve melâiketike ve cemiy’a halkıke inneke ent âllahü lâ ilâhe illâ ente vahdekelâ şerike leke ve enne seyyidenâ M uhammeden abdüke ve Resûlüke / Allahümmenzûr ileynâ bil afvî v er rîzâi / İNŞİRÂH:/3’er Defâ:Hâ Mim Tenzilül kitâbi minâllahil azî zil alim Ğafiriz zenbi ve kabilit tevbi şedidil ikâbi zit tavl Lâ ilahe ill âhû ileyhil masir Mâyücâdilü fî ayâtillâhi illellezîyne keferû felâ yağ rûke tekâllübühüm fil bilâd:/Âyetel Kürsi:21 Defâ:KUREYŞ/33 Defâ
Sübhane zil izzeti vel ceberut Sübhane zil mülki vel melekût Sübha nel hayyillezî lâ yemût subbûhün kuddûsün Rabbül melâiketi ver r ûh /41 Defâ:Allahümme ecirnâ ninennâr/Lâ ilâhe illâ ente sühbane ke innî kün tü minez zâlîmin / Lâ havle velâ kuwete illâ billâhil aliy yül azîm:/100 Defâ: Yâ alimül ğaybi veş şehâde/Ülâike lehüm nasi büm mimmâ kesebü vallahü seriy’ul hisâb / Sübhanellahi ve biham dihi ve sübhanellahil azîm estağfirullahel azim ve etubü ileyh/ Has bünallahi veni’mel vekil /
2016+2017: 22 aralık 19145 09 Ocak 1915 Sarıkamış şehidlerini yâ detmeğin 102 nci yıl dönümü 60.000 Şühedânın ruhuna lillâhite âlel FÂTİHÂH
AHHHH SARIKAMIŞ AH (1)
Eksi doksan derecenin üstünde
Halîka ulaştı Sarıkamışta
Tipili boralı böyle bir günde
Küffarla dalaştı Sarıkamışta
İmân muhalifi su i zan töhmet
Zahmetsiz gelmiyor kullara rahmet
Takdiri ilâhi doksan bin Mehmet
Donla kucaklaştı Sarıkamışta
Boş sözler gücüne gider imânın
Darıldımı terk ediyor inânın
Kâlbinde o da olurdu insânın,
Talihimiz şaştı Sarıkamışta
Eslihâ yok esvabı yok çarık var
Elde değnek kafasında sarık var
Ayağında yetmiş yedi yarık var
Arşa eren baştı Sarıkamışta
Analar evlâtsız, evlât babasız
Zevceler dul kaldı, haneler adsız
İSLÂMİ: fiiller sakil, saatsız
Civânlar taşlaştı Sarıkamışta
2015-2016 22 aralık 5 ocak Sarıkamış şehidlerini anmak günü 90.000 Şühedânın ruhuna lillâhi teâlel FÂTİHÂH
AHHHH SARIKAMIŞ AH (2)
Kâfirlere haram ettin toprağı
Eren Sarıkamış er Sarıkamış
Rengini kanımdan alan bayrağı
Arzı semavata ger Sarıkamış
Kışta kıyâmette doksan bin canı
Uğrunda öldüren, o vatan hani?
Tapusuna aldı yorgiyle coni
Hesabı, verene sor Sarıkamış
Tesirsizdir düşmanları gelsede
Aç cıplak silâhsız o tek celsede
Allahü ekber der donup ölsede
Adalet mizânı kur Sarıkamış
Bunun benzerine tarihler tokdur
Belde azık elde silâhı yoktur
Sur olan sadrında imânı çoktur
Yâ Allah’ü Ekber der Sarıkamış
Sarıkamıştaki, dondan bu destan
Çanakkaledeyse kanlı bedestan
Sakaryâda devlet’i ebedistan
İSLÂMİ: âleme ger Sarıkamış
Ö L Ü M
Şeb-i aruz demiş Mevlâna rumi
Gelinler vuslata erdiği için
Halkeden kudrettir olunan, râmi (1)
Hakiki vatana girdiği için
Ölümdür; Ana’dan meydana geliş
İşte: “Şeb-i Aruz” asl’â yükseliş
Üstad Silleli’de mecâzi dille,
Avam nazarına nakşetmiş, külle
Sırrı derûnûndan attığı gülle
Münkirân zırhını kırdığı için
Serdetmiş aleme vecize deyiş,
Nadirattandır bu güzel söyleyiş
Yine Mevlâna’ya doğru eğilim
“Yaşıyorum amma canlı değilim
Ölüyüm’de, ben kabirde değilim”
Kader, kefenini sardığı için
Bu acayibatı etmeğe teşviş
Varmı bilmiyorum ben diyen derviş:
Ana RAHM’inde FE olup dururken
Halık’ının hikmetini görürken
Firdevsi alâyla müjdelenirken
Ölerek fenaya vardığı niçin?
İmtihân çün eylenmişken becâyiş
İSLÂMİ: nedir bu, süfli alâyiş?
MÜSLÜMÂNLAR
Baba bir ana bir Yaratan Allah
Tefrikanın mûcidi lânetullah
Kardeşi kardeşe kırdırıyor vah
Gafletten uyanalım müslümânlar
Arza hakim idik biz bir zamanlar
Türk alevi laz kürt çerkezde benim
Abaza Arnavut herkezde benim
Her müslüman ırkla merkezde benim
Kafirler tek millet, ya müslümanlar?
İslâmın, dünyada dökülen kanlar
İngilizdi hakim olan dünyaya
Siyonistler nalla yolladı aya
Şu anda dünyaya hakimler baya
Üçbuçuk yahudiye müslümanlar?
Damarından yere dökülen kanlar
Hitleri koydular çalarlar tefe
Hitler soydaşları Yahudi efe
Çok rahmet okuttu halef selefe
Bir tefekkür eylese müslümânlar
Silinir siyonizm Cengiz hanlar
Dün etek öpenler bu gün amir mi?
Oldular: yoksa bu Haktan emir mi?
Onlar yesin sen taşları kemir mi?
ALLAH’ın işâreti müslümanlar
İSLÂMİ: Resûlün övdüğü canlar
ÂLLÂHÜ EKBER KEBİYRÂN EÛZÜ BİKE MİNKE MİN HEMZİHİ VE NEFHİHİ VE NEFSİHİ BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRÂHÎYM
KİM? SÖYLE:
Ertuğrul gazi’nin torunu iken
Sana küfrü işmâm eden kim? söyle
Halis çelik idin, eğip de büken
Sâhibine isyân eden kim? söyle
İlâhi servetler soldurdu teni
Tokat-ı münâfık uyardı yeni
Yüz senedir köle ederek seni
Semireni şişman eden kim? söyle
Bir gecede dilin ile dinini
Değiştirincede, kustu kinini
Korkutarak, tebdil etti genini
Seni sana düşman eden kim? söyle
Devlet’imiz Âlî Osman’ı şanla
Yücelttik, uğrunda binlerce canla
Al Bayrağa rengini veren kanla
Irmakları volkan eden kim? söyle
Himâye bekleyen hain yonandan
Ayırarak, evlâdından, sunandan
Dokuz ay on günden sonra, anandan
Doğduğuna pişman eden kim? söyle
Sivri sinekleri itlâf et, hemi
Önce bataklığı kurut İSLÂMİ
Hainin başına takılan, gem’i
Tutanları, nisyân eden kim? söyle
Ç A N A K K A L E
Merhum Seyyid Onbaşının kendisi sırtlayıp topun ağzından ver diği ve düşmanın hezimetini temin eden merminin vasati ağırlığı 280 kilogrâmdır
Nasıl ki:Mükevvinat karanlıklar içindeyken“RAHMETEN LİL ÂLEMİN güneşi doğdu karanlıkları boğdu ise,ÇANAKKALE zaferinde de O Gü neşin komutasında Dünyanın yüz karası ehl-i salip sürülerinin Çan akkaleden taarruzlarının sebebi hikmeti Dedemin, Şanlı Süleyman Paşa’nın EREP’e=EUROPA=Avrupa’ya buradan geçtiği için, Müslüm an Ceddimizin bunlara yaşattığı hezimetin intikâmını almak için on larda Biz torunlara buradan saldırdılar zirâ asırlardır içlerinde birik en İslam ve Türk kini onları yakıp kavuruyordu Buradan İSLÂMBOL ’a gelip Bizi kâlbimizden vurmak istiyorlardı Ve bunun için çanakka leden saldırdılar ama yapamadılar, yapamazlar da Çünki O“ rahme ten lil âlemiyn”in komutasındaki İslâma bin yıldır bayraktarlık yap an bir avuç Müslümanın karşısında kuyruklarını apış aralarına kıstı rarak, arkalarına bakmadan, kuyrukları üzerinde seke seke kaçtık larının ve dünyada ki rezilliklerinin yıldönümüdür 250 000 Mehmed imin şüheda rütbesini alıp Üç kıt’a 7 denizden hatirasını çizip biçar e kaldıkları için lütfettikleri bir avuç toprağı şimdi tekrâr aynı entri kalarla işgâl etmek istiyorlar Bu ceddimizden bize emânet edilen a ziz vatan parçasını tekrâr 4 kıt’a 7 denize hakim olmak azmimizi bize bahşeden yüce Âllâh dan Önce Efendimizin, al ve ashabının cümle geçmiş ceddimizin ruhuna Lillâhi Teâlel FÂTİHÂH
Düşmanlarımız! Müslümanın, insanlığının ve Müslüman ceddimi zin bütün ehli müslim’e dahi kurtuluş reçetesi sunduğunu sunacağı nı idrakten aciz oldukları için şeytanın emrinde İslama düşmanlığa ilânihaye devam ediyorlar, edeceklerdir Bizde kurtuluşumuz için emri ilâhiyi düstur edindiğimiz gibi dâimâ Hak için adaletle muame le ve küfürle mücâdele edeceğiz ediyoruz Fakat içerideki münâfık ehl-i salipler bizi bocalatıyor ve maalesef de biz Osmanlı torunları olarak idari sisteme sahib çıkamadığımız gibi birde ermeni, Zerdü şt, Yahudileri başımıza oturtup alkışlıyoruz ya işte kahreden teda visi gayri mümkün olan cerahatli yarada budur Bundan kurtulunma dığı müddetçe nice Çanakkalelerde nice aznavurlar ile mücadeleye devam edeceğimiz
ALLAH için kesin ve kat’idir bu biline
Çünkü yular verilmiş umumhane filine
Aha bak şu ermeni anzavurun dölüne
Çirkefini sıçratır Dini Mübin gülüne
Maazallah SSK’daki fırsat eline
Geçerse bu ermeni manuktanın gülüne
İşte bu demokratiks Kıritisler kuluna
İSLÂMİ: Diken döşe mükir düşman yoluna
CEDDİMİZ DİRİLİYOR
Ey arzdaki; KUR’ÂN’nın, EZAN’nın sevdasına
Varlığını vakfedip giren din kavgasına
Bak ceddinden feyz alan yiğidlerin hasına
Alâtini köşkünün defteri dürülüyor
Titresin gayri müslim, Osmanlı diriliyor
Dört kıt’aya hükmeden dedemin toprağını
Hain naum aydın doğan vehbi koç alçağını
Gönderime çekipte, şerefli bayrağımı
İndiren ermeniden hesabı soruluyor
Hırsından gebersede Osmanlı diriliyor
Merhum Abdülazizi katletti dili bağlı
Hüseyin avni denen urganı dünden yağlı
Kinim dinimdir diyen eşşek Ahmadın oğlu
Mozole akrebleri üstüne sürülüyor
Ikınıp sıkınsanda Osmanlı diriliyor
Kovanın taaa içine girmiş eşşek arısı
Peteğimi düşmana verdi gece yarısı
Abdülhamidi yiyen selanikl’ it sürüsü
O İT oğlu İT’lere hin dersi veriliyor
Çatlayıp patlasınlar Osmanlı diriliyor
Dumanı verilince kovandan fırladılar
Bu ilâhi fermandır” hımarca zırladılar”
Ta ilk gün diyorum: bunlar, soysuz cadılar
Yaptıkları efsunlar yay gibi geriliyor
Fallarına baksınlar Osmanlı diriliyor
Kimi vali, kaymakam,kimisi polis şefi
Dinamite lüzum yok bunlar vardır ya kâfi
Ülkeyi tahrip için eğitilmişler safi
Molla kasım Receb’e, lekeler sürülüyor
Kendiler boyansınlar, Osmanlı diriliyor
Kafasında kippası belinde zünnar ile
Diyalog sevdalısı gülen haham el ele
Bak İSLÂMİ: bunlardan korkuyor iblis bile
Dinler: diyen dinsizler meydana seriliyor
Şeytan bile sevinçte Osmanlı diriliyor
DEDEM SERHADDEN GELİYOR
Dedem serhadlarda akıncı beği
Nenem Kara Fatma dadaşın yeği
Bitince lâmba da fitilin yağı
Karneye bağlamıştı kipritleri
Devşirme kayanın ispiritleri
Elimizde hazır bekler süngümüz
İlelebet münâfıkla cengimiz
Müslimanız; cihânda yok dengimiz
Cihâd-ı Ekberin Mücâhidleri
Halîk-ı zül Celâlin vâ’idleri
Kâbille başladı batılla savaş
Kardeşe kardeşi yaktıran ataş
Temelinden minede şeytana taş
Atanlarsa iblisi yezidleri
Nara gönderiyor parazitleri
Ya Allah Bismilâh deyip yeniden
Dini mübin için yetmiş, yediden
Serhad boylarında cihâdediben
Kanımızla temizleyip ziftleri
Müreffeh eyleyecek Şehidleri
Bitermi sanırsın bu elem keder?
Hak ile batılda cenk devam eder
Sur üfürdüğünde İsrafil, biter
İSLÂMİ: tefekkür et afetleri
Yevmi kıyâm et in alâmetleri
HEY OSMANOĞLU
Biz Osmanoğluyuz haydi gardaşım
Hakîkâti haykır erkekçesine
Dili fedâ ettik ezildi başım
Latin AL FA BE’si öztürkçesine!
Tarih hocasıdır, tarih anlamaz
Dinidar alimdir namaz kılamaz
İslâmın şerefi neslim bi namaz
Zaten ifâ eder ürkekçesine
Türkçeci geçinir te'sini bilmez
Santrikçe ile dağarcık dolmaz
Babası konuşur kulağa gelmez
Kimliği görünür bak lehçesini
Ne vatan hasleti,ne de dîn âşkı
Umurunda değildir, onun meşki
Tağutu makamdır sevdası köşkü
Anırır meydanda eşşekçesine
Sen senin sahibin olduğun zaman
Münâfık ocaktan yükselir duman
Âşık İSLÂMİ'de olunca dümen
Yok olurlar, dokun sen tekçesine
ÇIKARIRSAN HIRKANI!
İslâm ittihad der, inkâr ihtilâf
Yalan hakîkâti, hakîkât hilâf
Böyle bir cemiyet bulur mu salâh?
Bulamadığımız yüz yıldır açık
Çakılan kazıksa gönyeden kaçık
Allah tek'dir ikincisi kuludur
Teke vuslat basiretli yoludur
Habibûllah sevdasıyla doludur
Beyan eder ayetler açık açık
İdrâk edemez ki beyinden göçük
Yaratanı yarattığı dinlesin
Her nefeste Yâ Yû deyip inlesin
Mansur olup düşünsen kiminlesin
Hakk'ın korkusundan dudaklar uçuk
Olana cennetin kapısı açık
Enbiyânın evliyânın erkânı
Alınca deruhte ettik furkanı
Bak İSLÂMİ:çıkarırsan hırkanı
Amir olur sana çeyrekle buçuk
Şaşırıp kalırsın ağızın açık
EÛZÜ BİKE MİNKE BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRÂHÎYM
Nasıl ki: Mükevvinat karanlıklar içindeyken “RAHMETEN LİLALE MİYN” güneşi doğdu karanlıkları boğdu ise, ÇANAKKALE zaferinde de O Güneşin komutasında Dünyanın yüz karası ehl-i salip sürüleri nin Çanakkaleden taarruzlarının sebebi hikmeti Şanlı Süleyman Pa şa’nın EREP’e buradan geçtiği için, Müslüman OSMANLI türk’lerind en rövanşı yani intikâmı almak için onlarda Osmanlı torunlarına bu radan saldırdılar zirâ asırlardır içlerinde biriken İslam ve Türk kini onları yakıp kavuruyordu Buradan İSLÂMBOL’a gelip Osmanlı’yı kâl binden vurmak istiyorlardı Ve bunun için çanakkaleden saldırdılar ama yapamadılar, yapamazlar da Çünki O“ Rahmeten lil âlemiyn”in komutasındaki İslâma bin yıldır bayraktarlık yapan bir avuç Müslü manın karşısında kuyruklarını apış aralarına kıstırarak, arkalarına bakmadan, kuyrukları üzerinde seke seke kaçtıklarının ve dünyada ki rezilliklerinin yıldönümüdür 250.000 şüheda rütbesini alıp Üç kıt ‘adan ancak bir avuç toprağı emânet eden dedelerimiz olan Mehme dciğin ruhunna lillâhi Teâlel FÂTİHÂH dedik Ey bin yıl ilahi kudretle
Kürrei arza şanla, şerefli destanlar yazan Allah’ın övdüğü, Habibul lahın sevdiği kavmi necib milletim Ehl-i Müslim olan insanlığının ve Müslüman Osmanlının bütün ehli Münkire dahi kurtuluş reçetesi su nduğunu, sunacağını idrakten aciz oldukları için, şeytanın emrinde İslam düşmanlığına ilâni haye devam ediyorlar edeceklerdir. Bizde Bütün insanlığın kurtulu şu için emri ilâhiyi düstur edindiğimiz gibi daim Hak için adaletle muamele ve küfürle mücadele edeceğiz, edi yoruz Fakat içerideki münâfık ehl-i salipler bizi bocalatıyor ve maal esef ki biz Osmanlı torunlarıyız! Fakat İlâhi sisteme sahip çıkamadı ğımız gibi, birde ermeni, zerdüşt, yahudileri başımıza oturtup alkış lıyoruz ya işte kahreden tedavisi gayri mümkün. Cerahatli hastalığı mız buradan nüksediyor Bunlardan kurtulunmadığı müddetçe nice Çanakkaleler, nice aznavurlar ile mücadeleye devam edeceğiz EV ET! ! ! ! Edeceğimizi de Şöyle beyan ederken:
Çanakkale iniler dumlupınarsa sızlar
Başımıza geçipte ahkâm kesen cansızlar
İnan ki küp çatladı ürdükçe vatansızlar
Dürtelim ki mudulu portlasın izansızlar
Nesebi gayri sahih sütü bozuk kansızlar
ALLAH için kesin ve kat’idir bu biline
Çünkü mühür verilmiş nesebsizler eline
Aha bak şu ermeni anzavurun dölüne
Çirkefini sıçratır Dini Mübin gülüne
Bir Allahın kuluda püf demiyor külüne
Maazallah Se Se Ka’daki fırsat eline
Bir geçerse Gül döker manukyanın yoluna
İşte bu demokratiks Kıritisler kuluna
İSLÂMİ: diyor bakın, ok atarak faslına
Hız kazansın üç çivi çakıverin nalına
Aşık Enver Gürkani’ye
Amenna ve saddakna inşaellah düanız
Müstecab olur belki Çünkü ulvî davânız
Şuara gardaşlarım davâ’mızda devamız
Oraya hediyeyi göndeririz buradan
Rabb' Tealâ Kulum der Habibi de ümmetim
Buyurun günâhkârlar işte size cennetim
Deyince Şuaralar Resulü gibi yetim
Olarak ikrâm eder hikmeti Yaratan
ÇANAKKALE GEÇİLEMEZ DEDİLER
Doksan bin Mehmedin Allahü Ekber
Sedası doğardı Çanakkale de
Baş Komutan idi Şanlı Peygamber
Düşmanı koğardı Çanakkale de
Ehl-i küfrün istilaydı imanı
Ayarlamışlardı sanki zamanı
İslâm düşmanın bombardumanı
Ümmete bahardı Çanakkale de
Havadan denizden kurşun yağdırdı
Mehmedçiği semavata ağdırdı
Düşmanları bir fındığa sığdırdı
Hep kurşun yağardı Çanakkale de
Bulut düşman tuğayını kapladı
Yeryüzünden alayını topladı
Ciğerine hançerini sapladı
Habibullah vardı Çanakkale de
Can almak üzere kuruldu çarşı
Yetmiş iki buçuk düvele karşı
Gülleyi atarken Seyyid onbaşı
Bismillâhi derdi Çanakkale de
Düşmanı düşüren, mü’min peşine
Yaratan’dır akıl ermez işine
Aldırmadı zemheride kışına
Sinesini gerdi Çanakkale de
Çanakkale geçilemez dediler
Bir’le Üçler Beşler Kırklar yediler
Yaratana arzedip söylediler
Fetih idi virdi Çanakkalede
Umman çekti dibe, din düşmanını
Döktü, yurda, hayat veren kanını
Ümmeti Muhammed‘in destanını
Şanla yazıp durdu Çanakkale de
Tasvir mümkün değil Çanakkaleyi
İslâmın başına gelen belâyı
İSLÂMİ’ler, o sarsılmaz kuleyi
İman ile kurdu Çanakkale de
ÇANAKKALE’DEN
GEÇECEKLER, GEÇEMEYECEKLER
Çanakkale’yi ağıza alırken Besmele
Çekmeyen, hatip olsa dudağını açamaz
Türke düşman içteki devşirmeler besleme
Namert olan mertlerin köprüsünden geçemez
Geçemez; Yaren geçer evliyâ eren geçer
Dini Vatan uğruna serini veren geçer
Bakınız hol lan da ya ne ekti neyi biçer?
Biçtikleri kökleri, gülistanda biçemez
Biçemez çünkü dişi kırık bir destereyle
Alman adlı dişleri silinmiş bir eğeyle
A Be adlı hilkatin garibesi deveyle
Nûru İslâm semasıdır üzerinde uçamaz
Uçamaz kanat kırık, rotayı veren hadu
Yüz senedir beynine kin intikam okudu
Fesadat tezgahında on beş temmuz dokudu
Dokusada kumaşla tığ arasın açamaz
Açamaz kapalıdır Anahtarı bismillâh
Besmeleyi düşmana yasaklamıştır Allah
İSLÂMİ: tek başına düşmana karşı billâh
İmân oku atarken mürted müşrik seçemez
17/03/2017 Cümü
Âşık-İSLAMİ/ Kul REFİK-İ MUHABBETİ
Ç A N A K K A L E /DESTANI
16/03/2017 Perşenbe
Dedik ve çanaklardan kale yapılan ve içerisinde 250.000 Mehmed in pişerek şehâdet rütbesini deruhte ettiği hazin vak’ayı Muhterem şâir Kul REFİK-İ ile FATİHAH gönderdikten sonra dedik ki;
ÇANAKKALEDE- DESTANI –1
Âşık İSLÂMİ
Ehl-i salip Pazar kurup boğazda
Din-e muzır oldu Çanakkale’de
Müşrikâna şimşek verir bir hızda
Melek nazır oldu Çanakkale’de
Kul REFİK-İ
Körpeydi eline aldı silahı
Yardandı güç aldığı ilahı
İndirmedi dik başından külahı
Destan kizir oldu Çanakkale de
Âşık İSLÂMİ
Yedi düvel yetmiş yerden saldırdı
Kurşun ile o toprağa doldurdu
Hadsizlere hadlerini bildirdi
Seyyid vezir oldu Çanakkale’de
Kul REFİK-İ
Top mermisi yağmur gibi yağarken
Aldırmadı her yanına değerken
Düşman şaştı ellerini ovarken
Kafir kazır oldu Çanakkale,de
Âşık İSLÂMİ
Oku: hedeftedir edilen ahın
İmana tesiri ne ki: silâhın?
Ölüm kalım anında ki; Allah’ın
Abd’i Hızır oldu Çanakkale,de
Kul REFİK-İ
Bak hele semada bulut kastına
İniverdi kafir alay üstüne
Hepisin yok etti alıp destine
Hâle; küffar nazır Çanakkale’de
Âşık İSLÂMİ
Baktık bulut kalktı lâkin alay yok
Biz görmedik bizde böyle olay yok
Bakıp aramadığımız dolay yok
Arı vızır vızır Çanakkale’de!
Kul REFİK-İ
Refikiyim ermez aklım derine
Şükreylerim yardana varına
Ermek marifettir manâlarına!
Kader yazır oldu Çanakkale’de
Âşık İSLÂMİ
Şehitlerle doldu koylar, koyaklar
Parça parça oldu, eller ayaklar
İSLÂMİ: nurlanıp söktü şafaklar
Rasul hazır oldu Çanakkale’de
ÇANAKKALE (2)
Âşık İSLÂMİ
Bu toprağa ekilerek yetiştik
Helâl tohumdandır hepimiz bizim
Aldığımız feyiz ile bitiştik
Bellidir soyumuz sopumuz bizim
Kul REFİK-İ
Mevlâm fırsat verse dağmı delinmez?
Allah desen arş’âlâmı bulunmaz
Fitneye uymakla adam olunmaz
Esasta turap’tan yapımız bizim
Âşık İSLÂMİ
Haramzade bindirilip enseye
Mümkün ise nefes alıp esneye
Esir edilerek meçhûl nesneye
Öze kapatıldı kapımız bizim
Kul REFİK-İ
Medinede yatan gülü bilmezsen
Yürüdüğün yolu, halı bilmezsen
Tutunacak eli, dalı bilmezsen
Elbet dert bağlatır hapımız bizim
Âşık İSLÂMİ
Kim idi mohaçta, kan kalesinde?
At koşturan arzın silsilesinde?
Savrularak müşrikler nefesinde
Hercümerç edildi yapımız bizim
Kul REFİK-İ
Osmanlıya dönsek dünya gülecek
Milletler silkinip hakkı bilecek
Sahibi, haksızlardan hakkın’ alacak
Böyle düzen tutar sapımız bizim
Âşık İSLÂMİ
Şu son yüz yıl bin yüz sene yazılsa
Yedi kat yer yetmiş bin kez kazılsa
Mel’âneti bin süzgeçten süzülse
Ayarından kaçtı çapımız bizim
Kul REFİK-İ
Dünya Siyonist, e köle oldukça
Müslüman’da peşlerine yeldikçe
Allah demek İmânsıza kaldıkça
Vallahi boş kalır küpümüz buzum
Âşık İSLÂMİ
Akrep bülbül diye konunca güle
İSLÂMİ’ye rahmet oluyor çile
Karada yürüyen gemimiz ile
Dünyaya şan veren topumuz bizim
Kul REFİK-İ
İmtihan meydanı temizlensede
Mazlûmun yetimin ahı dinsede
Kul REFİK-İ arştan ferşe insede
Cenneti alâda tapumuz bizim
İşte bu hakikâte binâen bendeniz Âşık İSLÂMİ vasati 52 sene önce Ülkümü, ülkücülüğü ve diğerlerini,türkü ve tilkiciliği şöyle feryâdederek nasıl dile getirmişim bakıp görelim:
ÜLKÜ NEDİR?
Bu mukâddes ülkümüz Kur’ân=Habibûllâhtır
Şeref verdiği kula va’zeyleyen ALLAH’tır
Ehl-i imân olana nardan halâsûllahtır
İlâhi ülkü ile halâs bulur mevcûdât
İhlâs sahiblerinin mükâfatı kat be kat
Ülkü: Özde bedenin gönüldeki-ruhudur
Mevcûdata can veren, ummanı sırdan su’dur
Ülkü: İSLÂM: ülkücü, İslâmdan eder südûr
Mevcûdatın ülküsü zikretmek Yaratan’ı,
Cansız sanma ağacı, dağı, toprağı; tanı
Ülkü: güneş, ülkü ay, ülkü yıldız cihanda
Güneş: göz nûru, gönül sürûrudur bu handa!
Güneşte bir şuledir, nezdi ülkü sultanda
Zifiri karanlığı tebdil ederek nûra,
Eşrefi mahlûkâtı hazırlıyor huzura
Eşrefi mahlûkâta ÜLKÜ Cebrail ile, (a.s)
Lûtfedip, kanununu gönderdi Âdem kula (a.s)
Galû belâ’da “evet” demişken, bile bile!
Ahde ihânet eden şeylere bitler güler
Elesteki ahdine bağlıdır ülkücüler
Ruhumuzun evveli Hatemül Enbiya ya,
İnzâl olunca ülkü, çıktı arş-ı alâ’ya
Yapışınca, Allâh’ın teveccühü düa’ya!
Buyurmuş ki:”ileyhi min Rabbihi ünzile”
Ahde vefalı olan vasıl olur menzile
Âdem’den İbrâhim’e, Mûsâ’dan İsmâil’e, (a.s)
Rızkını gönderiyor müşrike ve münkire
Münkiranlar, dünyada girecek cennetine
Ülküyü zırh edinen ülkücünün Cennette!
Gözü zül-Celâl’dedir, varlığıyla minnette!
Ülkü: kanaatkârı, Cennetle müjdeliyor,
Ülkünün caddesinde, ülkücü ilerliyor,
Sabırı, ülkücüyü, ateşten gölgeliyor
Ülkü: Habibin (S.A.V) HAKK’tan alıp yaşadığıdır,
Masivâyı gönlünden atıp, boşadığıdır
‘İlmin başı sabırdır’ buyurulmuş amennâ
Bu İlâhi ülküye farz-ı ayn’dır temennâ
Cümle beşer kardeşiz, babamız Âdem amma;
Kâbil’de ikiziyle öz kardeşdi Habille
Kâbilden südur etti, Habil’e meşûm sille?
Kimliğimizde islâm yazıyor müslümânız
Kâfiri yaşayışla malesef bi imânız
Düşmanların rüzgârsız savurduğu harmanız
Çünkü temelimize fitneyi çakan kâfir
Bunu alkışlayanda narda onun iledir
Bu Ülküdür: Uhud da münkirânı mat eden,
Küfre, Çanakkale’yi, geçilemez set eden,
ÜLKÜ’yle, kan kusturdu Çar’a, Şeyh Şamil deden,
Yine İslâm hasreti, çekiyor küfr diyârı
Zuhuru ile, şiddet, müjdeliyor baharı
Bu ülkü: Çaldıran’da, Yavuz Sultan Selim’di,
Malazgirt’teki cenkte, Alparslan’da, hilimdi.
Bizans’ta Fatih Sultan Mehemmed’de ilimdi,
Ülküyle mühürlendi, bizansın şehri yârı,
Kurtul diye, İSLÂM’a, davet eder ağyârı.
Ülkü türkü değildir, zaten şarkı hiç değil.
Ülkü: DİN-İ İSLÂM’ın,özünde hakikât bil
İzzeti İslâm için, ihtiram edip eğil
Mütevazi kulunu büyütür Yüce Allâh.(c.c)
Mütekebbir Rabbimdir, özenen narda billâh
Cebrâiyli iki kez, hakîkî suretinde
Gördüğü zikredilir Habibin siretinde (S.A.V)
Ümmeti de görecek, yevmi âhiretinde
Bir adı ruhûl Kudüs, diğeri de Cebrail (a.s)
Melekuttan dört nebi: birisi de Mikâiyl (as.s)
Birisi Âzrail’dir, ölümsüzlük perdesi! (a.s)
İsrafil rızka kefil, Rahman’ın Rezzâk’cesi (r.a)
Mesrûr eder İhlâslı, kanaâtkâr herkesi
Aç gözlü ehl-i tağut esfeli safiline,
Ağlayıp sızlanarak bakacak boş eline
Çünkü, münkirler onun üstünde olacaklar
Ebediyyen münkirin altında kalacaklar
Münâfıklar: esfeli safile, dolacaklar
İçleri iblis iken, dıştan insan göründü,
Müşrik iken,müslüman abasını büründü
HİRÂ’da gördü onu, ayağının birisi,
Arşta, diğeri arzda, gördüğü hakîkîsi
“İKRÂ’ yâ Resûlâllah diye verdi ilk dersi
Ben okumağı bilmem, diyerek etti arzı
“RAHMETEN LİL ÂLEMİYN”dir,Eminliğin tarzı
Sıkıca kucaklayıp bırakınca Cebrail (a.s)
“İkra’bismi Rabbike” diyerek çekti mâil
Okumağı bilmeyen okumayacak değil
Ümmiliğine hikmet yüklemiş yüce ALLAH (C.C)
Okumakla olunmaz. ümmidir Resûlûllâh
İkinci defa alıp bastırdı da bağrına,
Bırakıpta dedi ki: “İKRÂ’” dayan ağrına!
Okuyunca dedi ki: Rabbim! uydum çağrına
Sahibisin Allâh’ım! Hatemi Habibin Sen,
Denildi “varlık muti” dile, ne diler isen
Hirâ’da İlk Vahiyi alınca geldi eve,
Haticetül Kübrası inandı seve seve
Şefkâtle teskin edip imân etti afife
Örtün üstümü dedi, vahyin ağırlığından,
Merhameti terletti, küfrün sağırlığından
Ülküye hadim doğan, muhterem’e bu nisa!
Asiyenin üstünde, şayet Mûsâ (a.s) olmasa!
Yoğruldukca firavun zulmü ile, hulâsa,
Ğayb-i illâllah amma zıddına gidecekti!
Asilik kisvesiyle belki arzedecekti
Ebû cehil iblisle kalkmışlardı atağa,
Ülkü Resûlü (S.A.V) aldı, Âli girdi, yatağa
Âli’yi (k.v) görünce de saplandılar batağa
İzciye güvenerek vardılar SEVR dağına,
Akılları takıldı örümceğin ağına
Ülkücü: Âli gibi, batıla kaya olur
Hazreti Ömer gibi, köleye yaya olur
Ülkücü de her amel, yüce Mevlâ’ya olur
Ülkücü sadakatte, Zinnûreynce sadıktır
Ebu Bekr’i sıddîk’ca Vahiyde musaddıktır
Taşa demiş: “Yetiştir ardıç, katran, lâdin’i
Yarattığı nesnenin ülküsü İslâm dini
Ülkü’mün beş temeli süslemiştir içini
İbretle parıldıyor, keste bir bak elmâya,
“Halifeme tabisin” emri vermiş dünyâya
Peygamberin (S.A.V) izini takip eder ülkücü
Masonizme ilâhtır, kızıl çamın sorkucu
İblisin elindedir tam idrakinin ucu
Bağlamış akılları göbeğe ve kasığa,
Sözün, Ülküye değil, tesir eder fasığa
İmânsızın defteri temelinden dürülür
İblisle avanesi kâinâttan sürülür
Toprağın inci, mercân, püskürdüğü görülür
Melekler müsâfaha eder ülkücülerle,
Malikin cengi başlar şarkı, türkücülerle
Halimi Allah bilir, işte ben, işte ülkü
Ülkücü oldum sanır okuyan, şarkı, türkü
Sıyırında bir görün, sırtından kutsal börkü
Kör köstebekler görür karasını, akını,
Bu kan içen vampirler, bilme ırak, yakını
Ülkücü: bedeninde rûhu baki kaldıkca
Hizmetin gıdasını, Ülküsünden aldıkca,
İSLÂMİ’ce, dâvanın derûnûnâ daldıkca
Seyrü sefer anında, âlemi melekûtü,
Arzedilince abd’e, tercih eder sükûtu
Kayıt Tarihi : 18.3.2017 10:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!