Aslında zor değildi yaşamak
Zehir edilen bir ömür zerk edilmeseydi umutlarıma
Delik deşik edilen hikayemde, tek gerçeğimi aradım,
Küflü odaların, çocuk sesi sinmiş kokularında
Bir uçurum çiçeğinin kurutulmuş yapraklarında
Her defasında yüzüme kapanan soğuk kapılarda
Terkedilmiş anıları toplamak hiçde kolay olmadı benim için
Düştüm, hırpalandım, can kaybım var
Sakın dokunmaya korkma!
Sadece hisset!
Cesedim hala sıcaktır kollarında
Geceler, zehirli bir ok gibi delip geçerken hıçkırıklarımı
Sevgiye dili sürçen yalnızlığımdan, acıyı bağrıma süre süre gitti yarınlar
Bir damla gözyaşımdı, içimde binlerce güvercini öldüren
...ve tavana bakma alışkanlığımın en tuhaf yanıydı, üst ranzalarda ruhumun kanatlanıp havalanacağı inancı
Nefessiz kaldığım günlerde, bir şiir de rastladım kendime
İçime oturan tüm kelimeleri itinayla seçtim
Pencereli evler ördüm, ışıklı caddeler, salkım saçak düşler
Korunaklı bentler çektim insanlarla arama,
Kabuğuma çekildim, kabuğunu soyduğum yaralarıma susarak
Unuttuklarım da oldu, unutmak istemediklerimde
Kalemimden kan damlattım, içimdekileri kusarak
Aslında ne kadar acı değil mi?
Sadece işaret sıfatından ibaret olmanız, Hatta sıfatsız sûretinize dahi tüküremeyecek kadar da hatırlamıyorum
...seni,
...onu,
...sizi
Gözlerimi kapattığım anda tüm evrenin nefesi dolaşır saçlarımda
Bir kentin bütün çocuk seslerini taşırlar telli duvaklı
Kahkahaları pamuk şekeri kadar hafif dinlenir gözlerimde
Onları haketmeyen insanlar gelir ve pamuk ipliği düğümlerinde birer birer kopar sesleri
Yağız atların, yorgun nefeslerinde dört nala yok olurlar sonra
Yok daha delirmedim
Biliyor musunuz?
Saçlarımı sizden sonra hiç kestirmedim
Onun dışında aynıyım, değişmedim
Ben hala bataklığınızda boğduğunuz, o masum kız çocuğuyum
Her soluğumda ciğerimi parçalayan aynı hisle, sessiz kayboluşlarınızda buluyorum kendimi
..ve soğuk duvarların, boş koridorların matemi değerken tenime
terkedilmiş anılarımda kayboluyor ay parçası yüzüm
Kırdığınız aynalarda yıldız yıldız çoğalıyorum
Her dua ettiğimde
Melekler tutardı kollarımdan
Ruhum defalarca yükseldi maviliklere
Ama gökyüzünüzün ışıklarını, yemin ederim ben söndürmedim
Zaten kimse kalbiyle seçemezdi beni
Göremezdiniz
karanlığa karışmış, at gözlüğü takınmış tavrınızla
O kadar da acımadı bedenimde ki mor hüsran gölgeleri
Belleğime yediğim kanlı kırbaç darbelerinin bıraktıkları yanında
Hadi beni unuttuğunuz yerden birkez daha vurun
Düşlerimden, gülüşlerimden,
Yalvaran sesimden vurun
.............
"Ne olur bırakmayın beni korkuyorum "
.............
Hadi korkularımdan vurun
Ben haklıydım davamda
Belki merak etmişsinizdir, yılların beni nasil şehir şehir savurduğunu
Yüreğime bıraktığınız ateşin nasıl da içimi kavurduğunu
Evet yandım ve bittim
Öyle mi?
Gülüşüme çöreklenen bir kasvet
Doğru bildiklerimde umarsız bir gaflet
...ve ölümcül bir hasret biriktirdim ben yıllarca
Şimdi dudaklarımda yanıyor söylemeyi unuttuğum birkaç kutsal kelime
Beklediğiniz gibi kül olmadım..
Un ufak toz olmadım
Sizin gibi öldürmedim içimde ki güzel çocuğu
Sizin karanlığınızdı, yıldızları bir bir yok eden
Körelttiginiz duygularımı, kör ettiğiniz bakışlarıma değiştim
Üzerime örttüğünüz yalnızlıklarımı sıcak evlerinize değiştim
Defalarca sahip çıktım duymak istediğim yalanlarınıza
Ve umuda bıraktığım her yeni gün
Ömrümün kıyısına uğrayıp kürek kürek çaresizlik serptiniz üzerime
Sonunda kendimi, kendimde unuttum
...sonra rastlamadım, hiç bir şiirde kendime
Ne dünde,
...ne de bu günde
Şiir:Canan Aytın (Canan'dan yanmacalar)
Teşekkürler 🙏✍
Kayıt Tarihi : 28.4.2022 10:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Canan Aytın](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/04/28/yetimhane-gunlugu-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!