Hak şehrinde kaybolmuşum,mülhak ım,Vedat' ım.
Şişeler hâlâ duruyor,kadehler boş.
Etrafımda hayâller,başım bir hoş.
Karanlık,soğuk taş koridorlardan akan rüzgâr,
Çiviliyor ıslak duvarlarına cansız bedenimi.
Ayrılmak gebermek değilse,ölmek de ne?
Ne lâzım gelir okyanuslar.
Boğmaya kendimi bir kadeh de yeter.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.