/mil çekili gözlerimden düştüğünde
ay yüzünün perçeminde saklı
karanlığı gördüm! ağladım/
gök delinmiş! sarhoş
/üryan çığlığın nefesinde
yıkıldı şehrim/
cehennem kuyusuna düşmüşüm
ki.. benim bildiğim cennetti
/dikenli göğüslerin
sabahına uyanmaktan yoruldum/
gözbebeklerimde yeşeren şiddet
ömrümün tuvaline çizdiğim resim
hüznün çamuruna düştü yüzüm
ki hep maviyi arar gözüm
aç pencereyi kuzeyden
biraz nefes alayım
.
..
gittin!
ve ben
tarihi olmayan zamanın içinde
çakılı kaldım
soysuz bir ızdırap zinciri
dolandı bedenime
gönlümün sarhoş rahminden
ayık sevda doğurdum / bağıra bağıra
yol verdim duldalı düşlerime
yapraklarımın hazan da sararacağını düşünmeden
silik sevdaların baharında yeşermedim ben!
değişken kimliklerde yaşarım sevdaları
duygularım firari, aşklarım göçebe...
bedevi hasretimle
vuslatım seraptır benim...
timsah gözyaşlarını tanımam ben
Sarhoş gecenin konsomatris çığlıkları doldu kulağıma
Atmaca gagası didikledi
Havada soluklanan eprimiş duygularımı
Hüznün zirvesine attığım çentikte / dağcı misali
Asılı kaldı bedenim / güldiken çaresizliğinde
Uçurum çiçeklerinden medet bekledi ellerim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!