Yeşilden Arta Kalan Kırmızı

Yeşilden Arta Kalan Kırmızı

her gece
şiirin üzerine düşerken perçemlerim

iki gözüm iki çeşme
mayıs'a ağlardım

sen yoktun! ...
iki tek attım can cana...

Azrail'in bilet kestiği bu istasyonda
besbelli yalnız değilim
rüzgârın bile burnunun direği sızlamış
o da ağlatmış yağmuru...

geceden gündüze
iki büklüm olmuş kirpiklerim
mukavva evlerin bacası tütmüş dudağımda
kapaklanınca ellerin yüzüme
bir yıldızın âhıyla yarına sövüyorum

yüksek kaldırımlardan inerken ay
pencerene asılı parmaklarımı çöz
seni diledim avuç içlerimde
usulca alın yazımı oku

güzide yüreklerde bir başımayım
koynumda açarken akasyanın kuru elleri
bütün vurdum duymazlığını yanına alıp
solumdan sağıma ağır aksak geçiyordun

sen gidince! ...
sırtımı soğuk betonlar sıvazladı
kırıldı yüreğimde yamalı sözcüklerin
çatlamış dudağında
usul usul yağmur yağıyordu
bütün bir gece
dudak kıvrımlarında volta attım
çivi deliğinden dikizlemeden kör haziran
dudağındaki ruju sil

ertelenmiş gülüşlerden
kendi payıma düşeni aldım
ölü bir aşktan geliyorum
söyle! ...
bir ölü kaç gün yaşar?

Tülay Sustam
Kayıt Tarihi : 29.8.2006 10:46:00
Hikayesi:


kış çocuğundan yaz çocuğuna... 27 - 28 ağustos 06

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (16)

Tülay Sustam