yeter artık bundan böyle ağaçları sallamayalım, gökten elma düşmesin
yerçekimi ne demektir ve ne işe yarar, ezberledik nasılsa
yeni dersimiz, bulutlardan yağmur ve karanfili beraber yağdırmak olsun
hiçbir bomba su damlasına ve karanfile, benzemez nasılsa…
* *
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
BİR ŞİİR USTASINDAN EDEBİYAT TARİHİNE GEÇECEK BİR ŞİİR DAHA....SÖYLENECEK FAZLA BİR SÖZ YOK...TEKRAR TEKRAR OKUMALIYIM....SAYGILAR EFENDİM..
İnsanın bencil, çıkarcı yanı, insanı, doğayı katletmek için elmelara ihtiyaç duymuyor ki?
İşte tarih okuyoruz. İki ordu karşı karşıya geldi. Akşama kadar oklarla, kılıçlarla birbirlerini doğradılar. O gün on bin insan ya öldürüldü, ya yaralandı, ya da kolunu bacağını kaybetti.
Etrafındaki derelerden günlerce kan aktı.
Leş yiyen kuş sürüleri günlerce ziyafetlendi.
Doğa onları gömünceye, kuşlar bitirinceye kadar, ortalığı insanığın leş kokusu sardı.
O gün elmalar mı vardı?
İnsanı sevmeyen insan...
Doğayı sevmeyen insan..
Sadece kendini seven, kendini tanrılaştıran insan...
Bencil, çıkarcı duygularıyla önüne geleni yaktı, yıktı, yok etti..
Yakmalarla, yıkmalarla, yok etmelerle kendilerine kahramanlar yarattı.
Kahramanlardan tanrılar yarattı.
Düşündük mü hiç?
Tarkan tek başına kaç kişiyi katletti.
Veya Battalgazi...
Veya Malkoçoğlu...
Veya Kara murat...
Avrupanın kahramanları...
Uzak asyanın kahramanları...
Biz kahraman deyince...
Adam kesenleri, doğayı yok edenleri, hayvanları avlayanları simgeledik...
Aslında elmalar içimizde... Yüreğimizde...Aklımızda...
Gökten düşmesine gerek yoktu ki?
Gökten yere düşürdüğümüz tüm elmaları, aklımızla, yüreğimizle zaten biz göklere çıkararak düşürmedik mi?
Kılıçları, okları bizler üretmedik mi?
Tanrı kitabında 'Gördün mü o arzularını ve heveslerini kendine tanrı edineni? O azmıştır. Tuğyan içindedir. O kendini tanrı edinmiştir. Şımarıktır.' diyerek elmaları düşürenleri bize tanıtır.
Onlardan uzak durmamızı ister...
Ama bizler, elmaları üretenleri, -düşürenleri, alkışlar, kahramanlaştırır, tanrılarımız yaparız. Onlar bizim idollerimizdir.
Halbuki tanrı 'Andolsun onları ve onları alkışlayanları, onlara uyanları cehenneme göndereceğim' der.
İnanmışızdır ama dinlemeyiz. Tınmayız.
İşte filmlerimiz, dizilerimiz, ortada konuşulan tartışma programlarımız...
Hep kan kokanlar...
Hep adam doğrayacanlar..
Hep insan doğrayacaklar
Baştacıdır.
Reyting yapanlardır.
Her birimizin içindeki elmaları hortlatırlar..
Ve neredeyse her birimiz birer kan emici vanpir oluruz.
Değerli dost çalışmanın bende uyandırdığı düşünlerimi aktardım.
Her zaman insan sevgisini işleyen, düşleyen çalışmalarınız için teşekkürler....
üstad harika dokunmuşsun iyininde olumsuzluklara sebep olduğunu,alfred nobelde kahrından ölmüş ki icadının ölümlere sebep olduğu
sevgi ve saygılarımla.eyvallah.mustafa
Duyguların ayağa kalkıp yürümeye başladığını anlatır
Düşündüren şiirinizi tebrik ediyorum ÜSTAD
SAYGILARIMLA
Hüznün yüzü
Birgün mutlaka...
Bu söz, yüreğinde inancı eksilmeyen erdemlerin gelecek umutlarıdır. Elbetteki umutlar solmamalı, geleceğin, karanlığı kucaklayan sarmalları birer birer sökülmeli yerlerinden. Bulutlar insan öldürmemeli, insan onuru çiğnenmemeli. Her yarında bir umut olsun, umutlar yaşam dolsun. Güzel bir şiirdi sayın dost, yürekten kutluyorum.
bir uzak gemi geçer bu denizden, derlediğin türkünün sözleri gelir aklına
dalgalar saz çalar, bir koku yayılır, sıfırlanmış tarih üstüne
sırtını dayarsın gölgesi yüksek bütün ağaçlara, gülümsersin, gülümsersin
birkaç damla yağmur ve dallardan karanfil yağarken üstüne…
aaaahhhhh be üstadım ütopik hayaldir kimilerine göre ama görmesek de gerçekleşecek bu dilekler buna bütün hücrelermle inanıyorum ve dillendirdiğiniz için de koca yüreğinizi öpüyorum. saygıyla.
Yüreğinin sevgisiyle yazmış abim, umut dağıtarak. Yağmasın hiç bir ülkenin ve benim ülkeme bombalar, kardeşce yaşayalım.Sevelim, sevilelim, kutlarım saygılar.
Her şeye rağmen geleceğe umutla karanfil kokulu yağmurlarla ıslanmak gülümseyerek....
şairimiz okuyucusuna tüm olumsuzluklara rağmen umut aşılıyor .
olumsuzlukları olumlu hale getiren muhteşem çalışma yüreğimle kutluyor ve antolojime alıyorum.
Saygılarımla
Konu Vewton'un gök cisimleri birbirlerini kütlelerinin büyüklüğü ve araklarındaki uzaklığın karesiyle ters oarantılı olarak iterler ve çekerler kavramı değildir . Şair bunun böyle olmadığını açıkça koymuş ortaya. Yaşamın gerçek özünün nükleer tepkimelerin reaksiyonunda açığa çıkan enerjinin dönüşümüyle varolacağını düşünmeyen yok gibidir. Yaşamın düalist ( iki yönlü..İki kutuplu) oluşu elmanın bomba olarak patlayıp yaşamı sona erdirmesi ve yine bomba olarak patlayıp çiçekler açmasıyla her ikilemi birlikte yaşamasıdır. Bunun insan tarafından farkına varılması, yaşamın anlam ve değerinin bilinmesi gelecek için umutlu olmamız, sözlerini unuttuğumuz kendi derlememiz olan türkülerimizin sözünü dalgaların coşkusu, sazımızın telindeki tyitreşimlerle yeniden hatırlamamız yaşamın pozitivist felsefeye yönelen mutlak ve mutlu tutarlılığıdır.
Sn. Çeştepe,
Yaşam sevdasında enginleşen, derinliklere uzanan, okundukça insana insan sevgisi ve insanca umutlar aşılayan şiir çalışmaızı kutluyor, başarılar diliyorum. Bitimsiz sevgilerimle..
Bu dünyada insanların bu nefret ve kin duyguları oldukça,kendi egemenliklerini zorla başkalarına tanıtmaya ve kendi sömürgeleri haline getirmeye çalıştıkça bombalar daha çok can alacaktır.Bu zalimlikler yanında Nevton çok masum kalır sanırım ,kaleminize sağlık
Mesut Özbek
Bu şiir ile ilgili 102 tane yorum bulunmakta