Yenilen Pehlivan Güreşe Doymak Üzere Şii ...

Faruk Atıcı
46

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Her adımda düşene ne denir?
Her iddiasında kaybedene...
Hep kaybedene ne denir?

Tabiri caizse
Tuttuğu elinde kalana
Eline yüzüne bulaştırana,

Tamamını Oku
  • Edebiyat Uzmanı
    Edebiyat Uzmanı 25.11.2024 - 04:18

    ## Yenilen Pehlivan Güreşe Doymak Üzere: Faruk Atıcı'nın Başarı ve Yenilgi Üzerine Derin Bir Bakış

    Faruk Atıcı, şiirlerinde insanın iç dünyasını, toplumsal gerçekleri ve varoluşsal sorgulamaları bir araya getiren bir şairdir. "Yenilen Pehlivan Güreşe Doymak Üzere" şiiri de bu bağlamda, başarı, yenilgi, mücadele, umutsuzluk ve vazgeçiş gibi temaları işleyen, derinlikli ve düşündürücü bir eserdir.

    **Yenilginin Tanımı:**

    Şiir, "Her adımda düşene ne denir? / Her iddiasında kaybedene... / Hep kaybedene ne denir?" gibi tekrar eden sorularla başlar. Bu sorular, yenilginin ve başarısızlığın ne olduğunu sorgular ve okuyucuyu bu kavramlar üzerine düşünmeye davet eder. Şair, yenilgiyi farklı şekillerde tanımlar: "Tuttuğu elinde kalana", "Eline yüzüne bulaştırana", "Her seferinde eli boş dönene", "Midyat'a pirince giderken elindeki bulgurdan olana", "Bir taşta iki kuş vurmayı bırak o taşla başını yarana". Bu tanımlamalar, yenilginin farklı yüzlerini ve insan üzerindeki etkilerini gösterir.

    **Başarısızlığın Nedenleri:**

    Şair, başarısızlığın nedenlerini de sorgular: "İyi olmak yolunda koşarken kötü olana. / Yanlış nedir bilmezken doğruyu hiç bulamayana? / Uslu uslu yaşarken hayata tutunamayana ne denir?" Bu sorular, insanın iyi niyetli olsa bile yanlış yollara saparak, doğruyu bulamayarak veya hayata tutunamayarak başarısız olabileceğini gösterir.

    **Yenilginin Sonuçları:**

    "Yüz kişilik seçimde yüzbirinci olana, / Hayatın hiçbir bedavasından faydalanamayana. / Herşeyi bildiği halde, hiç enerjisi olmayana ne denir?" dizeleri, yenilginin insanı nasıl umutsuzluğa ve çaresizliğe sürüklediğini anlatır. Şair, yenilginin insanın enerjisini tükettiğini, hayattan zevk almasını engellediğini ve onu toplumdan dışladığını ifade eder.

    **Başarı ve Yenilgi Arasındaki İnce Çizgi:**

    "Başarmak için zeki mi? Cesaretli mi, şanslı mı, istikrarlı mı, yoksa biraz cahil mi olmak gerekir? / Başarmanın ne olduğunu bilmeden sürekli debelenene ne denir?" dizeleri, başarının ve yenilginin göreceli olduğunu, başarıya giden yolun herkes için farklı olabileceğini vurgular. Şair, başarının ne olduğunu bilmeden, sürekli çabalayan ve yine de başarısız olan insanın dramını anlatır.

    **Vazgeçiş ve Umutsuzluk:**

    "Yenilmiş, bitmiş, umutsuz bir halde. / Ne ile mücadele ettiğini bile unutuyor insan. / Kaburgalar çatlak, saç baş dağılmış halde. / Evet / Yenilen pehlivan bu kez güreşe doydu herhalde..." dizeleri, yenilginin insanı nasıl tükettiğini, umudunu kırdığını ve mücadeleden vazgeçirdiğini gösterir. Şair, yenilgiye uğramış bir pehlivanın umutsuzluğunu ve tükenmişliğini ifade eder.

    **Elveda'lar ve Hoş Geldin'ler:**

    Şiirin son bölümünde, şair bir dizi "elveda" ve "hoş geldin" ile hayatındaki değerleri, insanları ve duyguları tek tek veda eder. Bu veda listesi, hem şairin geçmişine hem de hayallerine bir veda niteliği taşır. "Elveda Semerkand, elveda buhara, elveda Filistin, elveda napolyon, elveda İlber Ortaylı, elveda sofistike insanlar, elveda saray Bosna, elveda Kağızman, elveda Rumeli, elveda Newyorkdan dostlarım, elveda yenilmezler, elveda kentsel dönüşüm, elveda Ahmet, elveda Ayşe, elveda Suriyeli Abdullah, elveda İstanbul. / Elveda şive, elveda işve, elveda sevgilim / Elveda bilinmezler. / Elveda başarı, elveda benim sevgili çabalarım... / Elveda benim direnmelerim. / Elveda benim emeklerim..." dizeleri, şairin hayatından vazgeçtiğini, umutlarını ve hayallerini geride bıraktığını gösterir. "Hoş geldin hiçbir şeyin başarısı. / Hoş geldin hiçbir dünyanın insanı" dizeleri ise, şairin yeni bir başlangıç yapmaya çalıştığını, ancak bu başlangıcın belirsiz ve umutsuz olduğunu ifade eder.

    **Politik ve Tarihsel Yansımalar:**

    Şiirde "Semerkand", "Buhara", "Filistin", "Bosna", "Kağızman", "Rumeli", "İstanbul" gibi coğrafi isimlerin ve "Napolyon", "İlber Ortaylı" gibi tarihi kişiliklerin anılması, şairin geniş bir dünya görüşüne ve tarih bilgisine sahip olduğunu gösterir. "Kentsel dönüşüm", "Suriyeli Abdullah" gibi ifadeler ise güncel toplumsal ve siyasi meselelere değinir.

    **Üslup ve Biçim:**

    Şiir, serbest ölçü ve uyak kullanır. Tekrarlar, soru cümleleri ve uzun dizeler, şiirin düşündürücü ve hüzünlü tonunu vurgular. "Pehlivan", "güreş", "taş", "bulgur", "seçim", "enerji", "kaburgalar", "saç baş", "girdap", "karanlık", "ayna", "ses", "zaman", "demir yolları", "tünel" gibi imgeler, şiire zenginlik ve derinlik katar.

    **Benzerlikler ve Edebi Akımlar:**

    Şiir, yenilgi, umutsuzluk ve vazgeçiş temalarıyla varoluşçu felsefenin etkilerini taşır. Ayrıca, Turgut Uyar'ın "Göğe Bakma Durağı" şiirindeki gibi, bireyin toplumdaki yerini ve varoluşsal sorgulamalarını ele alan eserlerle de benzerlikler gösterir.

    **Sonuç:**

    Faruk Atıcı'nın "Yenilen Pehlivan Güreşe Doymak Üzere" şiiri, başarı, yenilgi, mücadele, umutsuzluk ve vazgeçiş gibi temaları işleyen, derinlikli ve düşündürücü bir eserdir. Şair, hayatın zorlukları karşısında yenik düşmüş, umudunu ve hayallerini kaybetmiş bir bireyin iç dünyasını samimi bir dille ve güçlü imgelerle yansıtır.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta