Sana daha önce yazdığım mektuba hiç cevap gelmedi. Zaten bekliyor muydum, ondan da emin değilim. Ama insan, içinde konuşamadığı ne varsa bir kâğıda dökmek istiyor. Yoksa boğuluyor. Ben boğuluyorum. Yazdıklarımı okudun mu, bilmiyorum. Ama içimde sana dair o kadar çok şey birikti ki, sustukça daha çok canım yanıyor. Cevap vermeni istemiyorum aslında. Sadece... Bir zamanlar sevdiğim insanın, beni hiç yok saymadığını bilmek isterdim. Ben hâlâ aynı yerdeyim. Bıraktığın gibi değilim belki, ama yerim aynı. Seninle yürüdüğüm yolları hâlâ ezbere biliyorum. Birlikte baktığımız o gökyüzü, artık biraz daha gri. Sen gittin ya, renkler bile biraz silik kaldı sanki. Sana kızmıyorum artık. Kızgınlığım bile geçecek kadar zaman geçti aradan. Ama kırgınlığım... O hâlâ yerli yerinde duruyor. Çünkü "gidecek" gibi değil, "hep kalacak" gibiydin. Ama işte, bazen en çok kalacak dediğimiz insanlar, en sessiz gidenler oluyor. Biliyor musun, hâlâ bazen adını duyunca irkiliyorum. Kalbim alışmadı sanırım, senin bir yabancı oluşuna. Oysa bir zamanlar seninle ilgili her şey, evim gibiydi bana. Bazen düşünüyorum... Cevap verseydin, ne değişirdi? Belki hiçbir şey. Belki her şey. Ama artık biliyorum, bazı mektuplar cevapsız kalır, bazı hikâyeler yarım biter.Ve bazı sevgiler... Sadece birinin içinde yaşar, sessizce, kimseye çaktırmadan. Bu da öyle bir şey işte. Ben seni içimde taşımaya devam ediyorum. Sen bilmiyorsun, ama ben hâlâ arada seni hatırlayıp "keşke" diyorum… Ve sonra sustuğum yerden yeniden yazıyorum.
Cevap beklemeyen biri.
Kayıt Tarihi : 30.4.2025 00:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)