Bilim ve teknikte baş döndürücü gelişmelere sahne alan çağımız,maddi hayatımızı düzenleyici ve kolaylaştırıcı imkanlar sunmasına karşılık,tarihin hiç bir döneminde olmadığı kadar insanlığı ruhi tatminsizlikler ve buhranlarla başbaşa bırakılmıştır.yuzyılımızın insanlarını çok acı tecrübelerle de olsa artık anlamıştır ki,dini ve ahlaki temellerden yoksun teknoloji, insanlığın hizmetine sunulup, ona yararlı olmak yerine,insanlığı sonu gelmez emeller zincirinde adete kendisine köle yapmakla ve hizmetine almaktadır.
Bu gerçek dünyamızı Doğu-Batı ayrımı olmaksızın kuşatmakla beraber tabi olarak gelişmiş ülkelerde daha keskin biçimde hissedilmiştir. Maddi ve manevi planda oluş çilesi çeken milletimizin bu girdabın hangi safhasında olduğu tartışıla bilir.Fakat tartışmadan uzak tutabileceğimiz bir gerçek vardır ki,o da,Milletimizin de bu buhran döneminden fazlasıyla etkilendiği ve her yönüyle bir fetret döneminin içine girmiş olduğudur.
Tarihin benzer dönemlerinde olduğu gibi milletimizi ve insanlığı,ruhi dirilişe hazırlayacak ve içinde bulunduğu bunalımdan kurtaracak olan yol gönül sultanlarının yolu olacaktır. Bu gönül sultanları kızıl elma ülküsüne ilahi bir misyon yüklüyerek,şanlı milletimizin bitmez-tükenmez enerjisini islam,la meczedip,kızıl Elma,ya gerçek anlamını kazandırmıştır.Bu ruh milletimizin fert ve cemiyet planında kemala ermesine vesile olmuştur.
Millet olarak kaybettiğimiz mükaddes emeneti ve misyonu ancak gönül sultanlarının ruh pınarında ve anlayışında yakalayabiliriz..
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Milletçe kaybettiğimiz o kadar çok değer var ki. kutluyorum yüreğinize kaleminize sağlık tam puan antoloji ile selamlıyorum sizi ve güzel yazınızı.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta